Ayakkabı Terimler Sözlüğü

Ayakkabıcılığın zengin tarihini keşfedin.

Biliyor muydunuz?

"Yarma deri": Derinin parlak ve sık gözenekli cilt kısmı alındıktan sonra kalan kalitesiz alt yüzü.

Terim
Açıklama
Aba

Keçe ya da keçeden yapılmış ayakkabı türü.

Abba

Konçlu çocuk ayakkabısı.

Açık Fora Çarkı

Ayakkabı piyantasına süs yapmakta kullanılan demirden yapılmış bir el aleti.

Açık Fora Kenar Bıçağı

"Filo Bıçağı" diye de söylenir. Piyanta açmak için kullanılan, saya ile temas eden, ucu uzun ve içe kıvrık bıçak.

Açık Piyanta

Dış ökçe ucundan iç ökçe ucuna kadar tabanın saya kenarlarından dışa taşkınlık yapan bölümü. Açık fora diye de adlandırılır.

Açmalı Deri

Bordo-siyah ya da sarı-siyah renkte saya üretiminde estetik amaçla kullanılan vidala.

Agalyan

Bir postal çeşidi.

Ağız Süngeri

Saya ağzında bordür yapmak için kullanılan sünger.

Ago

Bir tür yapıştırıcı.

Ala

Karışık renkli çizme.

Alkantara

Yapay bir deri türü.

Alt Boyası

Köselenin altını ve kenarlarını boyamak için kullanılan boya.

Alt Rodası

Finisaj işlemleri sırasında tabana çeşitli şekiller yapmak için ısıtılarak ve muma sürülerek kullanılan yuvarlak biçimde, yüzeyinde şekil bulunan demirden el aracı.

Anelin Deri

Nubuk deri özelliğinde bir deri.

Anorak

Spor ayakkabı sayası yapımında kullanılan bir tür dokuma malzeme.

Arka Çatma

Saya iki yanının arka taraftan birbirine birleştirilmesi, çatılması.

Arka Çekme

Ayakkabı kalıbının arkasında bulunan işarete göre ayakkabı arkasının normal yüksekliğinin ayarlanıp kalıba tutturulması işlemi.

Asaba

Fotin ya da mestin topuğunu örten parçası.

Atom Ayakkabı

Sayası ile taban astarı makinede birbiriyle bütünleşik dikilen montesiz ayakkabı. Atom dikiş diye de tabir edilir ve sağlamlık hissi verir.

Ayak-kare

İşlenmiş deri yüz ölçüsü birimi. Birim fiyat ayak-kare üzerinden verilir. 1 ayak -kare=10ds 2.= 9,2929 dm2

Ayaklık
  1. Cambaz nalını
  2. Ayakkabı çıkarılan yer

Ayı pençesi

15. yüzyılda Avrupa’da giyilen ökçesiz, burnu geniş, üstten atkılı ayakkabı.

Ayna

Ayakkabının ön üst kısmını oluşturan yüze dikilen parça.

Ayna Filosu

Ökçenin kenarlarındaki deriyi düzetmek için kullanılan araç.

Aynalı Ökçe

Taban köselesi ile kesintisiz, bütün olarak birleştirilmiş ökçe tipi.

Aynalı Takunya

Tasması, parlak metal parçalarla süslenmiş, bazı modellerinde yürürdükçe bu metal parçalar ses çıkartacak şekilde monte edilmiş takunya.

Babbacı

Çocuk ayakkabısı yapan kimse.

Balık gözü

Ayakkabıların bağ geçirilen ve kemerlerin deliklerine takılan metal kapsül.

Basık
  1. Altı tahta ayakkabı
  2. Terlik
  3. Arkası basılarak giyilen ayakkabıların genel adı.
Baskı tekniği

Deri üzerine yapılır. Daha çok pabuç, çocuk ve büyük mestleri, çizme-mest ve çizmeerde gürülür. Desen küçük motifler olarak tercih edildiğinden saya dikilmeden önce hazırlarnır. Daha sonra desen tahta kalıplara hazır hale gelir. Konturlar siyahtır. Kontur aralarının bazıları boş, bazıları kırmızı veya zeminin bir ton koyusu(kahverengi ya da neft yeşili) renkle boyanır. Desenler alternatif olacak belli düzene gönre basılır. Desen mestlerde olduğu gibi tabanın altına da basılırdı. Tabanın içi de çoğu kez aynı veya farklı desende ve çizmelerde karşımıza çıkar. Bazen paralel hatlar, bazen de üçgenler olarak. Günümüzde desen metal kalıplara hazırlanmakta ve baskıda renk bulunmamaktadır.

Başmak
  1. Çarık. Kazak.
  2. Ayakkabı.
  3. Takunya.
  4. Halk, asker, kadın, erkek, çocuk ayakkabısı. Yemeni benzeri bir ayakkabı.
  5. Ökçeli pabuç.

Battal

2. Beyazıd emri ile hazırlanan ( H. 907 / M. 1501 ) narh defteinde rantlanan merdane ayakkabı boyu.

Belleme
  1. Ayakkabıya avurulan pençe.
  2. Bir tür yemeni.
Beykoz Deri Fabrikası

1810-1812'de Beykoz Debbağhanesi 2. Mahmud tarafından kurulur. -1826'da keçi derisinden nel üretimi- 1933'de Sanayi ve Maadin Bankası'na bağlanan fabrikanın, altı aya kadar "Devlet Sanayi Ofisi" tarafından yönetilmesi ve 3469 sayılı kanunla "Sümerbank Deri ve Kundura Müessesesi" adını alır. Şimdilerde (2026) acıklı bir kapanış hikayesi vardır. Günü gelince nasıl kapandığı tüm detaylerı ile burada anlatılacaktır.

Beyzbol ayakkabısı

Burnuna ya da ökçesine krampon takılabilen spor ayakkabısı.

Bez ayakkabı

Sayası dokumadan üretilmiş ayakakabı.

Biye
  1. Sayanın ağız, ayna gibi bölümlerinde kullanılan şerit.
  2. Espadril tipi ayakkabılarda saya ile tabanı birbirine tutturmak ya da rok tipi aykkabılarda aynayı yüze dikmek için ip yerine kullanılan ince deri şerit.

Bıçak

Piyantaya istenilen şeklin verilmesi için makineye takılarak kullanılar metal araç.

Bıçak türleri

Bıçaklar ayakkabı yapımında en önemli gereçlerdir. Kadın çocuk, yetişkin vs. numaraların üretiminde sağ sol olmak üzere yapılırlar ve her bir İstampaya göre uyarlanır. Bu da ayakkabı tarihine bir zenginlik olarak yansımıştır Ayakkabı dünyada eskiden günümüze başından sonuna en çok insan eli değen tek ürün çeşidir. Bir çift ayakkabıda emek ve ter yoğunluğu falasıyla vardır.

Türlerine göre bıçaklar:

  1. Kesim bıçağı
  2. Saya traş bıçağı
  3. Falçata
  4. Filo bıçağı
  5. Kösele kazıma bıçağı
  6. Balta
  7. Diğer bıçaklar
Bıçak vurma
  1. Taban kenarlarının falçata ile düzeltilmesi işlem.
  2. Piyantaya frezede elli bir şekil verme işlemi.

Bödüme

Çizme.

Bombe

Ayakkabıda burnun sert ve düzgün olması için astar ile esas saya malemesi(deri, suni deri, dokuma) arasına konulan malzeme.

Bordür

Modeline göre ayakkabının ağız kısmında ince sayalı malzeme (doğal, ya da suni deri) arasına sünger konularak yapılan kabarıklık.

Bucgak

Deve derisinden ayakkabı yapılan parça

Büküm

Kadın ayakkabısı.

Burun Koruyucu

Sayanın ön ucunu dış etkilerden korumak amacıyla üretim aşamasında takılan metal parça.

Burun Monte

Sayanın ön kısmının montesi.

Burun Silme
  1. Ayakkabı burnunun fiyapanın içine iyice oturmasını sağlamak için yapılan işlem.
  2. Temizleme işlemi sırasında burnun parlatılması.
Burun Süngeri

Estetik amaçla, astarlık malzemeyle deri arasında, sayanın burun kısmında kullanılan sünger.


Büyük Hasbe

32 ve 33 numara yemeni kalıbı.

Büyük Metelik

28 ve 29 numara yemeni kalıbı.

Buz Fotini

Yuvarlak burunlu, alçak ökçeli, önden bağcıklı, nalçalı ve kabaralı, buzda giyilecek ayakkabı.

Çakma Pabuç

Avam tabkasının giydiği burnu sivri ve yukarı kalkık, arkadan ve önden bir dilcik uzanan, ökçeleri demir nalçalı, tabanları demir kabaralı ayakkabı. Genellikle mestle giyilirdi.

Cam

Kösele temizlemede kullanılan kalın olmayan düz cam.

Çamurluk

Yemeni üzerine giyilen çizme koncu.

Çapana
  1. Eski ayakkabı. -İstanbul, Malatya-
  2. Eski deri parçası -Maraş, Sivas-
  3. Deri kırıntıları. -Malatya-

Çapula

Eskiden kullanılan ve kaba deriden yapılan, sivri uçlu Karadeniz yemenisi.

Çapulacı

Çapula yapan kimse.

Çarık

Sepilenmiş sığır ya da manda derisinden yağılmış köylü ayakkabısı. Ucu yukarı kalkık, tek parça gönden yapılır.

3 boyu vardır:

  1. Zenne (kadın)
  2. Merdane (erkek)
  3. Battal (en büyük)
Çarık tipi saya

Yüzü, gamba denilen parçalar üzerine dikildiğinde elde edilen ayakkabı modeli.

Çarıklık Deri

Çarık üretiminde kullanılan manda ya da sığır derisi.

Çark zımba

Bağ deliklerini açmada kullanılan, çeşitli çap büyüklükleri buluna el zımbası.

Çaruk

Farklı söyleniş olarak çarık.

Çatı dikişi

Gamba ile yüğzü birbirine tutturan dikiş.

Gambaların arkadan birbirine dikilmesi.

Çatı dikme
  1. Gamba ile yürün birbirine dikilmesi.
  2. Gambaların arkadan birbirine dikilmesi.
Çatı düzeltme

Arka çekme

Çatı pontariz

İki gamba parçasının yüz üzerindeki birleşme noktasına atılan kuvvetlendirme dikişi.

Çatı traşı

Sayada üst üste gelecek parçaların üst kısımlarına yapılan inceltme işlemidir.

Çatı tutturma

Bkz. Arka çekme

Çavurmak

Yemenilerin etraını dikmek.

Cebcel

Patik

Çedik (İç+edik)Çedik-Pabuç

Kadın ve erkeklerin giygiği daha çok sarı sahtiyandan yapılmış kısa ve bol konçlu ayakkabı olan çedikin(mes) üzerine aynı renkte pabuç giyilir ve çedik-pabuç denilirdi.

Çedik pabuç

Kadın ve erkeklerin giygiği daha çok sarı sahtiyandan yapılmış kısa ve bol konçlu ayakkabı olan çedikin(mes) üzerine aynı renkte pabuç giyilir ve çedik-pabuç denilirdi.

Çekecek

Ayakkabı çekeceği, kerata.

Çekeceyah

Bir çeşit ayakkabı.


Çekiç

Taban üretiminde kullanılan, sayacı çekicinden daha büyük ve daha uzun saplı el aracı.


Çekiç türleri
  1. Sayacı çekici
  2. Çekiç
  3. Tokmak
  4. Plastik tokmak
Çekiçleme

Bkz. Döğüştürme.

Çekiçleme makine işçisi

Çekiçleme makinesinde çalışan kimse.

Çekiçleme makinesi

Monte edilen sayanın kalıbın şeklini alması ve kabarıklıkları gidermek için kullanılan makine.

Çekme
  1. Çizme
  2. Sefer çizmesi
  3. Ayakkabı pençesi
Celük

Bir tür ayakkabı.

Cevari Mesti

Ayakkabıların cariyelere mahsus sade olanının içine giyilen mest, çedik.

Cila

Siyah, beyaz ve kahverengi renklerde deriyi parlatmak için kullanılan katı parlatıcı.

Cimcime

Tabanı paçavradan ve koncu çorap gibi ip ile örülerek yapılan bir çeşit ayakkabı.

Cin Parmak

Ayaktaki en küçük parmak.

Cirit AyakkabısıEsas taban bölümünde en çok 6, ökçesinde ise 2 çivi bulunan ayakkabı.
Çizme

Koncu, fotinden daha uzun ayakkabı türü. Günümüzde genelde suç geçirmezliğinden faydalanmak için plastik malzemeden yağılan ayakkabı türü. Yarım bot olanları da vardır. 

Cırıldamak

Ayakkabının ince ses çıkarması, gıcırdaması.

Cıyırdak

Ayakkabının yürürken ses çıkarması için yerleştirilen iki kat astar, sahtiyan.

Cızlavut

Bir çeşit lastik ayakkabı. Aslı "gislaved" dir. Ülkemizde de 1935-1340 arası çok revaçtaydı.

Not: İsveç'te Gislaved adlı bölgede yine Gislaved adlı otomobil lastiği üreten bir firmanın adından yaptığı ayakkabılara bu ad verilmiştir. Ayakkabı adeta konçsuz ve iskarpin görünümünde olmasına rağmen kara bir lastikten ibaretti.

Conta

Taban köselesin ökçe altına gelen arka tamamlayıcı parçası.

Cothurna

Eski Yunan’da ve Roma’da avcıların ve tiyatro sanatkarlarının giydiği ayakkabı.

Curmuk

Mest. Bu konuda M. Z. Pakalın şu bilgiyi verir: "Usfur vezninde huf üzere giyilen çizmeye denir. Malum ola ki ehl-i lugatin beyanlarına göre huf: Topuğa kadar olup, ayağın arkasını setreden ayakkabıya denir ki halen giydiğimiz mest olacaktır."

Danalya

Sayayı kalıba monte etmeye yarayan kerpeten benzeri bir aygıt.

Dikiş türleri
  1. Roda açığı dikiş
  2. Tek sıra dikiş
  3. Çift sıra dikiş
  4. Çift sıra ve roda açığı dikiş
  5. Çift sıra ve roda açığı çift dikiş
  6. Zikzak dikiş
  7. Fora dikişi
  8. Batuma dikişi
  9. Kazuma dikişi
  10. Mekval dikişi
  11. Yalancı vardola dikişi
Dikişli vardola

Piyantayı oluşturan bölünde tek sıra dikiş bulunan vardola.

Dişli

Danalya. terimine bakınız.

Divitin

Saya astarı olarak kullanılan, üst kısmı hafif tüylü olan dokuma malzeme.

Döğüştürme

Monte edilen sayanın kalıbın şeklini alması ve kalıptan çıkarıldıktan sonra uzun süre bu şekli koruması için çekiç ile döğülmesi.

Doşama

Çarık yaması.

DöşekÇarığın içine konan keçe.
Dövleme

Ayakkabı vurmasından dolayı oluşan yara.

Dübendi

Ham deriden yaplan ayakkabı.

Düğmeli Kadın Potini

Yüksek ökçeli, sivri burunlu, yüksek konçlu, yandan düğmeli potin.

Duğuş

Çarık üretmeye özgü ağaç çivi.

Duvarda El Topu Ayakkabısı

Beden eğitimi ayakkabısı.

Düz burunlu kalıp

Burun yüksekliği normal olan kalıp.

Düz gova ayakkabı

Bkz. Gova

Düz tabanlık

Medial longitudinal çöküklüğü sonucu oluşan ayak bozukluğunun adı.

Düz vardola

Piyantayı oluşturacak bölümde dikiş ya da şekiller bulunmayan, bitmemiş ayakkabıya dönüldükten sonra filo bıçağı ile düzeltilmesi gereken vardola.

Ecene

Ayakkabı yapılan hayvan derilerini delmek için kullanılan dikey açı biçiminde demirden bir araç.

Edhlendi

Sayası kürkten yapılmış çizme.

Edik(Etik)

Türkçede ayakkabı anlamında kullanılan en eski sözcük. Şu biçimlerde söylnmiş ya da yazılmıştır. Edük, hedik, hadık, halık, helik, hırık, hidik, hide, kedik, ötük. Tarih boyunca şu tarihsel kaynaklarda kullanılmıştır.

  1. Orhun Yazıtları, VII. yy.
  2. Kutadgu Bilig. XI. yy.
  3. Süheyl ü Nevbahar. XIV. yy.
  4. Kadı Burhaneddin Dİvanı. XIV. yy.
  5. Târih-i Âl-i Selçuk. XIV. yy.
  6. Ahter-i Kebîr. XVI. yy.
  7. Dede Korkut Kitabı. XVI. yy
  8. Tercemân. (Yusuf) XVI. yy.
  9. Manzum Lugat. (Lami Çelebi) XVI. yy.
  10. Katibi. XVII. yy.
  11. Karacaoğlan. XVII. yy.
  12. Genc-i Leal (Pirmehmet) XVII. yy.
  13. Kamus-ı Osmani (M. Salahi) XIX. yy.
  14. Kısası-ı Enbiye. XIX. yy.
    1. Çizmeye benze bir konçlu ayakkabı.
    2. Ayakkabı.
    3. Çocuk ayakkabısı.
    4. Yün kadın terliği.
    5. Pullu çocuk mesti.
    6. Süslü kadın terliği.
    7. Yemeni.
    8. Köylü çizmesi.
    9. Sarı püsküllü gelin ayakkabısı.
    10. Türkmenlerde. Çizme.
    11. Osmanlılarda….Sefer çizmesi.

Mütercim Asım, edik konuşunda şu bilgiyi verir "MUK. Arapça: Kalın çizmeye denbir ki, mest gibi yufka Kuff üzerinden giyilir. Edik ve tomak ve nisvan çediği gibi. " Kamus-ül Muhit, Mütercim Asım Divanü LUgat-it Türk’te edik sözcüğü etik ya da etük diye geçmektedir.

Büküm edük: Kadın ayakkabısı.

Etüklenmek: Ayakkabı sahibi olmak anlamında kullanılmıştır.

Etüglüg: Sagrı, sahtiyan karşılığıdır.

Etük ve etikçi, Codex Comanicus’ta da geçer.

Etik-Stiefel, Fusszeug, Dic. Ety. Müh.

Etikçi-Schuhmacher. Kumanca. COdex.

Etük-Müh.

Edim

Deri

Edna

II. Bayezid döneminde, düşük kaliteli ayakkabılar için kullanılan bir sözcük.

Eğe

Bıçakları bileylemek için kullanılan üç yüzeyli eğe.


Ehl-i Hibra

Osmanlı ayakkabıcı esnafında hukukla ilgili konularda ve sorunlarda onayına başvurulan kimse.

Ekleme

Ayakkabı pençesi.

Ekstrafor

Sayadaki dikişleri sağlamlaştırmak için kullanılan bez şerit.

El işi

Saya dikimi dışında tüm işlemleri elde yapılan ayakkabı.

Eldiri

Oğlak derisi.

Elri

Eldiri. terimine bakınız.

Endeze

İstampa. Deri.

Enjekte ayakkabı

Tabanı, sıvı malzeme enjekte edilmek suretiyle oluşturulmuş ayakkabı.

Episkopos pabucu

18. yüzyılda kullanılan arkası ve önü kapalı, alçak ökçeli ayakkabı tipi.

Er botu

20. yüzyıl başlarında kullanılan önden bağcıklı, alçak ökçeli, nalçalı ve kabaralı, yuvarlak burunlu bot.

Günümüzde kullanılar er botlarının tabanı plastik maddeden yapılmakta, nalça ve kabaraları bulunmamaktadır.

Er kundurası

20. yüzyil başlarında kullanılan yuvarlak burunlu, ökçesiz, üst kısmı düz, arkası ve önü kapalı ayakkabı.

Ersin

Yemenicilerin deri kesmek için kullandıkları balta yüzüne benzer bir araç.

Esas taban

Ayakkabının giyildiğinde yer basan kısmı, başka bir deyişle burun ile milo arasındaki taban kısmıdır.

Eşik

Ayakkabı ökçesi.

Eski Mısır sandalı

Burnu sivri sivri ve düz tabanlı, sayası parmak arasından geçip yanlardan tabnla birleştirilen bantlardan oluşan ayakkabı.

Eski Roma askeri sandalı

Düz tabnlı, sayası bilekte bağlanan bantlardan oluşan ayakkabı.

Eski Roma kaliji

Düz tabanlı, arkası ve burnu kapalı, ön üst kısmındaki açıklık bantlarla tutturulmuş ve bantları bileğin üstüne uzanan bir cins sandal.

Eski Yunan sandalı

Düz tabanlı, sayasının arka kısmı kapalı, ön kısmındaki bantları parmak arasından geçerek bilekte bağlanan sandal tipi.

Eskici

Kundura tamircisi.


Eşleme

Ayakkabı yapımında aynı numara sağ ve sol parçaların veya aynı numara mamul ayakkabıların sağ ve sol teklerinin bir araya getirilmesi işlemi.

Esneme yönü

Doğal derinin farklı bölümlerinin değişik yönlere uzaması. Saya kesilirken istampa parçaları enine esneyecek biçimde yerleştirilir.



Espadril

Sayası tekstil, taban jüt ve/veya kauçuktan yapılmış ökçesiz, hafif ayakkabı. İlk espadrilleri İspanyol, Fransız ve Çin denizcileri kaymamak için jüt ve yelken bezi kullanarak yapmışlardır.


Espadril saya

Espadril yapımında kullanılan saya üst kısmı.

Espadriy

Yüksek ökçeli, sivri burunlu, arkası ve önü kapalı ayakkabı.

Etek

Derinin karın tarafı.

Etek kösele

Derinin karın tarafından elde edilen kösele.

EVA (Etilen – Vinil -Asetat)

Taban malzemesi olarak kullanılan bir tür kimyasal bileşim.

Evsat

II. Bayezit döneminde, orta kaliteli ayakkabılar için kullanılan bir terim.

Eye

Bkz. Eğe

Fadlacı

Deri tüccarı.

Fakite

Tabaklanmış, yağlanmış, boyanmış büyük baş hayvan derisi.


Falça

Kösele ökçe yapımında kullanılan boyun ya da etek köseleden yapılan katların her biri.

Falça kapak kesme makinesi

Köseleden ökçe kapağı hazırlayan makine.

Falça ökçe

Köseleden yapılmış ökçe.

Falçalık kösele

Ökçe yapımında kullanılan kösele.

Falçata

Taban yapımında kullanılan ince uzun bir tür bıçak.

Fantazi bağ

Düzgün dokunmuş, ince, yuvarlak ayakkabaı bağı.

Fantazi spor

Ayakkabı bağını çapraz bağlama biçimi. Çapraz biçimdeki bağ saya üstüne gelir.

Fantazi vardola

1890 sonrasında moda olan, piyantayı oluşturan ve saya kenarına gelen bölümleri boyanmış, tırtıl yağılmış, tek sıra ya da çift sıra dikişle süslenmiş, salpadan yapılmış vardola.

Fatih yemenisi

Osmanlı döneminde kullanılan bir türk köşker modeli.

Fermuar

Sayada estetik ya da işlevsel amaçla kullanılan karşılıklı dişler ve bunların üzerinden yürüyen kapatıcıdan oluşan mekanizma.

Filal

Çocuk sandalı.

Filar
  1. Eski bir cins terlik.
  2. Sonradan yemeni adı verilen burnu hafif sivri, üstü küçük yüzlü ve arkası ayağı ancak hafiften saran en ince sahtiyandan, tabanı hafif köseleden yapılan avam ve aske sınıfı ayakkabısı.
  3. Tulumbacı yemenisi.
Filer (filar)

Terlik.

Filet

31 ile 36 numaralar arası kız ve erkek çocuk ayakkabısı.

Fileto

Filota. terimine bakınız.

Filo

Yassı, ağzı oyuk, temisleme işlemi sırasında piyantanın arka kısmına ve ökçe uçlarına ısıtılarak mum ile süreülen metal araç.

Filo raspası

Kadinolar arasındaki piyantayı düzeltmek için kullanılan orak biçiminde raspa.

Filota

Piyantayı pekiştirmek üzere arka çatısına dikilen parça.

Filota dikme

Filotanın arka çatı dikişi üzerine dikilmesi.

Filota dövme

Dikilen filotanın pekiştirilmesi için çekiçle dövülmesi.

Filota yapıştırma

Filotanın arka çatı dikişi üzerine yapıştırılması.

Finisaj işlemleri

Ayakkabı yağımındaki freze ve temizleme işlemlerinin her ikisine birden verilen ad.

Finisaj malzemesi

Freze ve temizleme işlemleri sırasında kullanılan malzemelerin genel adı.

Fire

Ayakkabı yağımı sırasında kullnılamayan malzeme. Kaliteye bağlı fire ve kenar firesi olmak üzere ikiye ayrılır.

Fiyapa

Ayakkabının özellğine göre saya ile esas taban köselesi arasına tabanı kalınlaştırmak amacıyla kösele veya sentetik malzemeden konulan kat.

Fiyapa yapıştırma

Montesi tamamlanmış ayakkabının tabanına fiyapa malzemesinin yapıştırılması.

Fiyapa zımparalama

Fiyapa malzemesinin dahi iyi yapışması için her iki yüzeyinin pürüzlendirilmesi.

Fiyapalık sünger

Fiyapa olarak kullanılan süngerli lastik.

Fırça sürme

 Fırça yapma terimine bakınız.

Fırça yapma

Finisaj işlemleri sırasında cila sürülmüş deriyi parlatmak için yapılan fırçalama işi.

Fırçalama

 Fırça yapma. terimine bakınız.

Fırın

Isı tüneli terimine bakınız.

Fıska

Ayakkabıların ucuna konulan sert kösele.

Fodime

Çizme terimine bakınız.

Foduma

Çizme terimine bakınız.

Foltan

Eski çarık.

Foma

Bazı ayakkabıların piyantalarını boyamakta suya karışrırılarak kullanılan, silinince parlayan siyah toz halinde boya.

Foma sürme

Foma ile piyantanın boyanması.

Fora dikişi

Harama açılıp kalıptan çıkarılmış yarı mamul haldeki ayakkabının tabanına reçineli iplikle içerden dışarıya yapılan dikiş.

Fora dikme işçisi

Fora makinesinde fora dikiş yapan işçi.

Fora makine iğnesi

Fora makinesinde kullanılan iğne.

Fora makinesi

Fora dikişi yapan makine.

Fora raspası

Özellikle, filo bıçağı ile açılan piyantayı dözeltmek için kullanılan yassı, uzun raspa.

Foracı

Fora dikme işçisi teriminie bakınız.

Foralı ayakkabı
  1. Tabanı tek kat köseleden oluşan ve fora dikişi bulunan ayakkabı.
  2. Tabanında fora dikişi bulunan ayakkabı.
Ford

Fort terimini bakınız.

Forma

Ayakkabının herhangi bir parçasına şekil verme işlemi.

Fort

Ayakkabının bitmiş sayasında monte edilmeden önce topuğu çevreleyen veya miloya kadar uzanan astar ile üst malzeme arasına arka kısmın deforme olmaması için konulan sertleştirici malzeme.

Fort forma

Sayanın arka kısmına yerleştirilen fort malzemesine şekil verme.

Fortsuz ayakkabı

Arkası yumuşar, fortu olmayan ayakkabı.

Fotin(potin)

Yüzleri ayak bileği hizasını en çok 5 cm kadar aşan, önleri bağlı ve bağsız ayakkabı.

Franc Merovingen brokedeni

Düz tabanlı, arkası ve önü kapalı, bilekten başlayan bantlarla diz altına kadar bağlanan bir ayakkabı türü.

Fransız köselesi

Fransa’dan ithal edilen ham sığır ve dana derilerinin Türkiye’de işlenmesiyle elde edilen kaliteli kösele.

Freze

Ökçe dahil, ayakkabı tabanının kenar ve altını düzgünleştirip boyama işlemlerinin tümüne verilen ad.

Frezeci

Freze işlemlerini yapan kişi.

Fuma

Siyah renkli ayakkabı taban lastiği yapımında kullanılan dolgu malzemesi.

Gacaburga

Kunduracıların ayakkabıların alt kısmına ağaç çivi çakabilmek için kullandıkları, ucunda şemsiye telinden yağılmış 1 cm. kadar sivri kısmı bulunan, fındık ağacından yapılmış araç.

Gadak

Kunduracıların kullandıkları ufak araç.

Gaga burunlu ayakkabı

14. yüzyılda Avrupa’da giyilen ucu sivri ve yukarı kalkık, koncu bileğe kadar uzanan mesta benzer ayakkabı.

Galaş

Eskimiş ayakkabı.

Galata kalyoncu yemenisi

III. Selim ve IV. Sultan Mustafa devri ile II. Mahmud’un yeniçeri ocağını kaldırıdığı 1826’ya kadar İstanbul bıçkınları, havai meşreb gençlerin giydiği ön kısmı ayak parmaklarının ancak tırnaklarını örten, arkadan da topuğu bitimine yakın şöyle bir tutan, çıplak ayağa giyilen ayakkabı.

Galçın

Kalçın terimine bakınız.

Galevle

Ayakkabı.

Galifle

Ayakkabı çeşidi.

Galik

Sivri ökçeli kadın ayakkabısı.

Galip

Yemeni adı verilen ayakkbıları yapmakta kullanılan ağaç.

Galivde

Ayakkabı.

Gallip

Yemeni adı verilen ayakkabıları yapmakta kullanılan ağaç, kalıp

Galoş

Yunancadan Fransızcaya, Fransızcadan Türkçeye geçmiş sözcük. Yun. Galoş. FR. Galoche

  1. Ayakkabıyı çamurdan korumak için giyilen yarım kundura.
  2. Tabanı tahtadan yapılmış deri ayakkabı.
  3. Ayakkabı üstüne giyilen lastik.
Galtak

Kaltak terimine bakınız.

Galuva mesti (Bordequin)

Düz tabanlı, kapalı, konçları bilek üstünde, önü bağlı mest.

Gamba

Sayanın arka kısmını oluşturan ve yüzü tamamlayan parça veya parçalar.

Gamba ağzı boyası

Bkz. Saya ağzı boyası.

Gamba arkası açma

Arka çatı dikişi açma.

Gamba arkası çatma

Saya dikiminde gamba denen parçaların arkasının dikilerek birleştirilmesi.

Gamba astarı

Ayakkabının gamba denen arka parçasının iç tarafınna dikilen astar.

Gamba güçlendirme

Gambanın belirli yerlerine;

  1. bağ delikerinin altına,
  2. çatı dikişinin üstüne,
  3. ağız çevresine sağlamlaştırmak amacıyla dolunmuş ya da film halindeki malzemenin yapıştırılması.

Gamba traşı

Gamba parçasının kenarlarına inceltme işlemi.

Garçın

Meşinden yapılan örgülü tozluk. -Isparta- -Ayakkabının içine giyilen keçi kılından örülmüş çorap.

Gardiye

Ayakkabıların altına sürülen siyah boya.

Garni

Ayakkabıya aksesuar olarak kullanılan çeşitli malzemelerin tümü.

Garnitür

Garni terimine bakınız.

Garson

34 ile 39 numaralar arasındaki erkek çocuk ayakkabısı.

Gazuma

Kazuma terimine bakınız.

Gazyağı
  1. Ruganı parlatmada,
  2. Gıcırtılı ayakkabı yapımında sahtiyanın daha çok ses çıkarmıası için ıslatılmasında kullanılır.
Geçme rok

Monte edilmeden önce, aynası yüze saraç dikişiyle dikilen ayakkabı.

Geçmeli ökçe kapağı

Üstündeki uzantı ile ökçeye takılan ökçe kapağı.

Geçmeli toka

Birbirine takılıp çıkartılabilen, iki metal uçtan oluşan ayakkabı tokası.

Gedemeç

Pabuçluk

Gelik
  • Çocuk ayakkabısı, patik.
  • Bir çeşit kadın ayakkabısı.

Gelin ayakkabısı

Gelinlerin nikah ve düğünde giydikleri, günümüzde yalnızca beyaz renkte, süslü ayakkabı.

Gelin terliği

Gelinin, kocasının eveine giderken bir kere giyip, duvakla sandığa kaldırdığı terlik.

Genel takviye bandı

Ağız takviye ve arka dikiş takviye bantları dışında kalan, ayakkabı dikişleri, bağ deliklerini ve benzerlerini güçlendirmek için kullanılan her türlü sağlamşaştırıcı malzeme.

Genişletme taban kerpeteni

Bir tür danalya. Danalya terimine bakınız.

Gerdel

Ayakkabıcıların işlenmek için, gön kösele koydukları tahta kap.

Germen çarığı

Tek parça deriden oluşmuş, kenarlarından geçirilen bağlarla bilekten bağlı çarık türü.

Gerve

Ayakkabı koncu.

Getr

Daha çok süvarilerin kullandığı, alt bacağı koruyan, köseleden yapılmış, çizme boğazına benzer, tokalarla tuttutulmuş ayak giyim eki.

Geyle

Örme çarık.

Gez

Harama terimine bakınız.

Gezer başlıklı kesim presi

Kafa adı verilen bölümü sabit bir düzlem üzerinde hareket eden ve sentetik, dokuma malzemelerin kesiminde kullanılan prestir.

Giyile

Bir çeşit ayakkabı.

Gizli pençe

Eskiyen taban yerine konulacak yarım pançenin eski kösele ile birleşeceği bel kısmından kabalık yapmayacak biçimde elde edilen pençe.

Gıcırdaklı ayakkabı

Ayakkabının gıcırdaması için gazyağı ile yağlanan sahtiyanın taban arasına konularak elde edilen bir tür ayakkabı.

Gıcırtılı mest

Mestin gıcırtılı türü.

Glase

Yüzlük keçi derisi terimine bakınız.

Gömeç

Fiyapa terimine bakınız.

Gön
  1. Kösele
  2. Hayvan derisi
Göncü
  1. Ham ya da işlenmiş deri satıcısı.
  2. Ayakkabı tamircisi.
gova

Sayada sadece arka çatı dikişi bulunan ve tek parçadan oluşan kadın ayakkabısı.

Grek – Roma sandalı


Sayası çapraz bileğe bağlanan bantlardan oluşan alçak ökçeli sandal türü.

Gucerat Hind pabucu

Düz tabanlı, sivri burunlu, önü, arkası ve üstü kapalı konçsuz ayakkabı.

Gümüş kalem

Kesim yaparken saya parçalarının bindirme yerlerini işaretlemek için kullanılan, boyası metalik gri renkte ve silindiğinde kolayca çıkan kalem.

Günlük ayakkabı

Ayağı rahatsız etmeyecek biçimde, çoğunlukla klasik modellerde orta kaliteli ve makul fiyatlı ayakkabı.

Habbab

Nalın.

Habbak

Altı tahta ayakkabı.

Haffaf

Kavaf. terimine bakınız.

Hafif kıvrık makas

Malzemeyi kolay kesmek için burnu kıvrık makas.

Hafif telrik

Çedik. terimine bakınız.

Hafili

Ayağa uygun hafif yemeni.

Hakmak

Nalın.

Halça
  1. Kunduracıların kalıp üzerine koydukları yassı demir parçası.
  2. Ayakkabının ayağa uygun olması için kalıbın çeşitli kısımlarına konulan deri parçaları ya da plastik madde.
Halpaç

Bir tür bol ayakkabı.

Halta

Çarık ya da ayakkabı yamalığı.

Ham
  1. Deri. Türkmen.
  2. İşlenmemiş.
Ham deri

İşlenmemiş deri.

Hamam nalını

Tahtadan yontulark yapılmış ve ayağı tutması için köseleden tasması olan, hamamda giyilen ayakkabı.

Hamlamak

Ayakkabıya pençe vurmak.

Hamzaca

Bir çeşit çizme.

Hancap

Çamurda giyilen bir çeşit ayakkabı.

Harama
  1. Tahta astarında batuma dikişine düzen ve dayanıklılık vermek için açılan kanal.
  2. Fora dikişlerine düzen ve dayanıklılık vermek için taban esas malzemesine yapılan iz.
Harama açma

Taban astarı ve / veya taban esas malzemesine haramanın açılması. Makineleşmiş işletmelerde bu terim "harama devirme" terimi yerine de kullanılır.

Harama açma işçisi

Haramayı açan kişi.

Harama derinliği

Dikiş kanalının dikiş dikilecek kısmının derinliği.

Harama devirme işçisi

Harama kanadını dik olarak yukarı kaldıran kişi.

Harama genişliği

Dikiş kanalının genişliği.

Harama kanadı

Taban esas malzemesine açılan haramanın yukarı kaldırılan bölümü.

Harama kapatma

Dikildikten sonra harama kanadına yapıştırıcı sürülerek haramanın kapatılması.

Harama kapatma işçisi

Harama kanadına yapıştırıcı sürerek haramayı kapatan kişi.

Harama yarma işçisi

Harama açma işçisi.terimine bakınız.

Haramaki geçme

Haramayı derinleştirmek için köselenin kazınması.

Harame

Harama. terimine bakınız.

Harik

Eski ayakkabı.

Harp kundurası

!. Dünya Savaşı yıllarında Osmanlı hükümetinin kurduğu Men-i İhtikar Heyeti’nin ayakkabı ihtiyacının karşılamak için yaptırdığı dayanıklı ayakkabı tipi.

Hartı
  1. Deri, gön.
  2. Delinen çarığa konan parça.
  3. Derinin ince yeri.
Haşbabi

Haşpapi. terimine bakınız.

Hasıl çarık

Özel olarak yapılan bir çeşit çarık.

Haşpapi

Molyer tipi kısa konçlu genellikle üç bağlı ve sayası süet, antilop gibi derilerden tabanı kauçuk, alçak ökçeli rahat ayakkabı.

Hasta terliği

Beykoz Fabrikası’nda askeri hastaneler için yapılan, düz burnu kapalı, tabanı dikişli terlik.

Hatalı

Eski ayakkabı.

Havır

İşlenmiş koyun derisi.

Havu

Ham deri. terimine bakınız.

Havuzlu hazır taban

Kenarları yüksek, freze yapılmasına gerek olmayan sentetik hazır taban.

Hazır

Satışa hazır ayakkabı.

Hazır taban
  1. Frezesiz taban.
  2. Ayakkabının tabanına uygun olarak biçimlendirilmiş, ancak kenarları fazla geniş, dolayısıyla freze gerektiren taban esas malzemesi.

Hazır taban astarı

Kalıbın tabanına göre kesilmiş, şekil verilmiş ve zenne tiplerine bel çeliği konulmuş taban astarı.

Hedik
  1. Kara batmamak için ayağa giyilen altı şerit şeklinde kesilmiş gönlerle kaplı yuvarlak bir çeşit ayakkabı.
  2. Örme terlik.
  3. Terlik.
  4. Çocuk ayakkabısı, patik.
Helik

Hedik. terimine bakınız.

Hergele

Herkele olarak da söylenir. Ayakkabı çekeceği, kerata.

Herkele

Hergele, ayakkabı çekeceği.

Hetel

Eski ayakkabı.

Hetik

Hedik. terimine bakınız.

Hide

Bir çeşit ayakkabı.

Hidik

Bir çeşit ayakkabı.

Hidrolik kesim presi

Kafanın çelik bıçak üzerine yavaşça inerek kesim yaptığı ve daha çok saya parçalarının kesiminde kullanılan pres.

Hirik

Eski ayakkabı.

Hizmetkar çizmesi

Osmanlı döneminde hizmetkarların giydiği çizme.

Hırık

Bir çeşit ayakkabı.

Hırtı

İnce deriden çizme.

Hoduma

 Foduma. terimine bakınız.

Hödüme

 Foduma. terimine bakınız.

Hollanda ayakkabısı

Tamamı ağaçtan oyma geleneksel Hollanda ayakkabısı.

Holtan

Çarık ve ayakkabının içine çivisiz ve dikişsiz konan keçe, deri yama.

Hork

Ayakkabının arkasındaki sert kısım.

Horoz derisi ayakkabı

Çabuk yırtılabilecek ince deriden yapılmış ayakkabı için kullanılan deyim.

Hotlak

Çamurda ve karda yürümek ya da çocukların boylarını yükseltmek için ayaklarına takıp gezdikleri çatallı sırık.

Hoval

Ayakkabıcıların, ayakkabı altını parlatmak için kullandıkları şimşirden yapılmış bir araç.

Huf

Mestin arapçası. "İnsanın ayağına giydiği çizmeye ve mest ve edik ve çedik ve tomak makulesi ayakkabıya denir ki üzerine mesh mümkün ola." Hafifliğinden dolayı bir kat ayağa giyilene denir.

Huva

Kanca. terimine bakınız.

Huzme

Çizme ya da potinin arkasına takılan ve bineği dürtüp hızlandırmaya yarayan demir mahmuz.

İbrişim

Saya dikiminde kullanılan ipek iplik.

İç kamara

Ayakkabının kamara bölümünün ayağın iç kısmına rastlayan kenarı.

İç kapalı dış açık vardola dönmek

İç milo başından dış ökçe ucuna kadar yağılan vardola

İç konç

Koncun alt bacağın iç tarafına gelen kısmıdır.

İç milo

Ayağın iç taragına gelen milo başı.

İç raspası

Ağaç çivili ayakkabı yapımında kullanılan ağaç çivilerin içten törpülenmesi amacıyla kullanılan uzun saplo raspa.

İç taban örtüsü

Mostra. terimine bakınız.

İçiboş

Kunduracı kerpeteni.

İğne

Dikiş dikmak için kullanılar araç. Türleri:

  1. Domuz kılı
  2. Saraç iğnesi
  3. Saya dikim makinesi iğnesi
  4. Fora makinesi iğnesi
  5. Mekval makinesi iğnesi
  6. Batuma dikme makinesi iğnesi
  7. Kazuma makinesi iğnesi
Ihrız

Eski elbise, ayakkabı.

Ihzır

Eski ayakkabı.

İki parçalı pul

Rivet. terimine bakınız.

İki yönlü deriden ayakkabı

Kılları dökülmeden elde edilen deriden yapılan ayakkabı.

İlaç

Ayakkabı yapımında kösele ve benzeri malzemelerin yapıştırılmasında kullanılan bir tür sıvı yapıştırıcı. Bir çok ayakkabı üreticisi ilacı her tür yapıştırmada kullanmaktadır.

İlaç fırçası saklama kavanozu

1970’li yıllara kadar kullanılan, ilaç fırçasının kurumaması için konulduğu su dolu kavanoz.

İlaç kabı

Tenekeden köüçük partiler halinde alınan ilacın kurumadan muhafaza edildiği ve içinde ilaç sürme fırçasının saklandığı kap.

İlaç sürme fırçası

İlacın ayakkabının ilgili bölümüne sürülmesinde kullanılan fırça.

İlaçlı tela

Özellikle bombe malzemesi olarak kullanılan reçine emdirilmiş Amerikaz bezi.

İlgi tığı

Ayakkabıcılıkta dikiş için delik açmada kullanılan ucu eğri demir.

İlgileme

Bkz. Kalıba tutturma.

İlik-düğme çizme

Koncunun bir tarafında düğmeler, diğer taradında deriden ilikler olan çizme türü.

İlinti

Bir tür batuma dikişi.

İnç(inch)

İmperial ölçü birimi. 1 inç = 2.54 cm

İnce şeritli kenar

Konç kenarı türü.

İnce yapıştırma ilacı

Taban yapıştırmada kullanılan ince kıvamda yapıştırıcı.

İngiliz ökçeli düğmeli potin

Yuvarlak burunlu, alçak ökçeli, yandan düğmeli potin.

İngiliz sistemi ayakkabı numarası

İngiliz sisteminde bir birim 1/3 inç’tir. Bu sistemde "0" numara "4" inç’tir. Her yarım numara tam numaranın yarısı (1/6) kadar artar. 13 numaradan sonra gelen numaralar tekrar "1den başlar.

İplik türleri


Saya dikiminde yapıldıkalrı maddeye göre üç tür iplik kullanılır:

  1. İbrişim
  2. Sentetik esaslı iplik
  3. Pamuk iplik

Sentetik iplik kalınlık açısından aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir:

  1. İnce iplikler
  2. Kalın iplikler
  3. Kordonet

İplik yakma

Ayakkabı temizlenirken saya dikimi sırasında sayada kalan iplik uçlarının ispirto alevinde yakılmasıdır.

İpsile

Çizme tabanı.

İrkip

Deri ve kösele dikişinde kullanılan ip.

İro iro

Yora yora. terimine bakınız.

İş

Yapımı devam etmekte olan ayakkabı.

İş bölümü

Osmanlı ayakkabı sanatkarının yaptığı işe göre bölümleri:

  • Kırmızı ve kara pabuç ustaları
  • Zenne ustaları
  • Erkek çizmesi ustaları
  • Zenne çizmesi ustaları
  • Dikişli kara, postal ustaları
  • Dikişli kırmızı pabuç, postal ustaları
  • Kopçalı lapçın mest ustaları
  • Erkek terliği – mercan terliği ustaları
  • Zenne terliği ustaları
  • Şipidik pabuç – zenne ustaları
  • Dikişli erkek çizme ustaları
İş çekmek

Ayakkabıcılıkta sayanın kalıba çekilmesi. İstenirse "monte" ye gönderilebilir.

İşçi

Kalfanın yardımcısıdır. Saya yapıştırma, taban astarı çakma, ara işi yapma, kalıptan çıkarma işlerini yapan kişi.

İsforma fırçası makinesi

Freze işlemi sırasında taban ve ökçeye sürülen mumları temizleyen makine.

İsforma mumu

Freze işlemlerinden kullanılan mumların genel adı.

Isı tüneli

Monteden sonra sayanın kısa sürede kalıbın şeklini alması için geçirildiği çevresinde sıcak hava akımı bulunan yürüyen bant.

Işılak

Rugan ayakkabı.

İskabel

Ayakkabı.

İskarpin

Fr. Escarpin. İtal. Scarpino. Sayasının arka yüksekliği aşık kemiğinin altında olan zarif ayakkabı.

Iskarta

Herhangi bir sebep dolayısıyla değerini tamam kaybetrmiş ayakkabı veya deri. (İtalyanca. Scarto keimisinden gelmiştir.)

İşlenmiş deri

Ham derinin türlü yöntemlerle sepilenerek giyim eşyası yapımında hazır hale getirilmesi için yapılan işlemlerin tümü.

İşletme malzemeleri

Ayakkabını üretimi sırasında tüketilen, fakat ayakkabının bünyesine girmeyen her tür malzeme. Elektrik enerjisi, makinelerin bakımında kullanılan çeşitli yağlar gibi…

İspanyol ökçe

Kalın, orta yükseklikte veya yüksek ökçe.

İspire

Ayakkabı yapılacak işlenmiş deri üzerinde bulunan bıçak yarası.

İştahtası

Kunduracıların tezgahta çalışırken dizlerinin üstüne koydukları tahta.

İstamba rodası

Ana profilden modeli parçalara ayıran el aracı.

İstampa çıkarma

İlgili kalıbın profilini çıkarma, burnun üstüne istenilen modeli çizme, parçalama ve takımlamak.

İstampa serilendirme

Model takımlama. terimine bakınız.

İstampa takımlama

Model takımlama. terimine bakınız.

İstampa takımlama aleti

 Pantograf. terimine bakınız.

İstampa yapımı

İstampa çıkarma. terimine bakınız.

İstampacı

İstampa çıkartan kişi.

İstampacı bıçağı

Saya kesim bıçağı.

İstampaya bağlı fire

İstampa aralarındaki kayıp malzeme parçaları.

İstikar kundağı

Deri parlatmaya yarayan bıçağın tahta sapı.

İthal kösele

İşlenmiş halde ithalatı yapılmış kösele.

İtük

Ayak giyimleri.

İzlik

Kesilen hayvanın derisinden yapılan Türk çarığı.

Japon köselesi

Taban esas malzemesi olarak kullanılan çeşitli kalınlıkları bulunan sarımtrak tenkte levha halinde neolit.

Jüt çuvalı

Espadril tabanında kullanılan jüt iplikten yapılan dokuma.

Jüt kurutma fırını

Kurutularak benzinin atılması sağlanan fırın.

Jüt vardola

İpi yurt dışından getirilip burada örülen ve espadril yapımında kunnalına vardola.

Kabara

Ayakkabı tabanının eskimesini önlemek amacıyla, bu kısma çakılan iri başlı kısa çivi.

Kadino

Ökçe uçlarının taban kenarlarıyla birlşmesidir. İkiye ayrılır: İç kadino, dış kadino.

Kadoki

Saraç, batuma veya kazuma dikerken işi sıkıştırmak için dize takılan bir kayış.

Kafa

Ayakkabı yapımında kaliteli ayakkabıda kullanılmayan deriye denir.

Kafa köselesi

Kaliteli olmayan ayakkabılarda kullanılar köseleye denir.

Kala

Altı lastik, sayası beyaz ketenden yağılmış spor ayakkabısı.

Kalak

Eski terlik.

Kalavele

Tabanı dikişli yazlık ayakkabı.

Kalçarizma

Ökçe çakma işlemi.

Kalçın

Keçeden yapılan, koncu diz kapağına kadar çıkan, geniş burunlu çizme.

Kalem ökçe

Aşağı doğru inelen, yere basan ucu sivri, yüksek kadın ayakkabı ökçesi.

Kalınguk

Kürek ve deriye yapışkan bir nesne bulaşmasından olan kıvrıntı.

Kalp ayakkabı

Kalitesiz ayakkabı.

Kamara

Ayakkabı tabanında ayak basma çizgisiyle ökçe arası olup, ayakakabı giyildiğinde ayak altı boşuğuna denk gelen kısımdır.

  1. İç kamara
  2. Dış kamara olmak üzere ikiye ayrılır.
Kamara malzemesi

Esas taban malzemesi konulacak duruma gelen ayakkabının ökçe altı ora boşluğundan başlayarak bel boşluğunu da içine alarak en çok milo başına kadar uzanan yere, sertleştirmek amacıyla konulan kösele, ahşap, metal veya sentetik mazlemedir.

Kamarata

İşi kolaylaştırmak için piyantanın kamara kısmına iz yapan el aracı.

Kampre makinası

Sayanın monteisinin kolay olması için belli bir şekik vermek için kullanılan makina.

Kapsül
  1. Bağcık yerlerinde saya malzemesinin yırtılmasını önlemek ve sayaya estetik bir görünüm kazandırmak için deliklere takılan metal ya da plastik. malzeme.
  2. Sayaya estetik bir görünüm vermek amacıyla modeline göte çeşitli yerlere çakılan aksesuar.
Keten ayakkabı

Saya esas malzemesi dokuma olan ayakkabı.

Kısa topuk ölçüsü

Topuk arkasındaki en alçak nokta ile ayağın bacağa birleştiği noktayı saran uzaklık.

Kön

At derisi, at gönü, ham deri. Anadolu ağzında söylenişi; gön.

Konç astarı

Sayanın boğaz kısmındaki astar.

Kopça

Saya yapımında ayakkabı bağlarının takılması için kullanılan metal parça.

Köprü kayışı

Ayakkabılarda ayna kısmını üstten tutturmak için kullanılan bantlar.

Köprülü ayakkabı

Bel kısmı normalden daha yüksek ayaklar için yapılmış ortopedik ayakkabı.

Kordonet

Sayaya süs dikişi yapmakta kullanılan kalın iplik.

Kösele

Büyük baş hayavanın ham derilerinin orta ve ağır boyda olanlarından, bitkisel tanenler ve diğer organik debbağlayıcıların tek başına veya bir arada kullanılmasıyla sepilenerek elde edile sert, sıkı tutumlu tabii renkte silindirden geçmiş ayakkabı tabanı yapımında kullanılan mamul deri.

Kösele çeşitleri. terimine bakınız.

Kösele çeşitleri
  1. Elde edildikleri hayvan cinslerine göre.
  • Sığır köselesi
  • Manda köselesi (Malak)
  • At köselesi
  • Deve köselesi

2. Kullanım yerine göre

  • Rakaptalık kösele (Fort ve bombe olarak)
  • Vardolalık kösele
  • Falçalık kösele
  • Taban astalık közele
  • Tabab esas malzemesi kösele

3. Kalitesine göre

  • Birinci kalite
  • İkinci kalite
  • Üçüncü kalite
  • Iskarta

4. Üretildiğe yere göre

  • Fransız közelesi
  • İthal kösele
  • Yerli kösele(Denizli köselesi)

5. Bölümlerine göre

  • Kropon kösele
  • Kanat kösele
  • Boyun kösele
  • Kafa kösele
  • Etek kösele
Kotkot

Nalın, takunya.

Kovboy çizmesi

Silik ya da küt burunlu sayasının ayna ve konç kısımları süs dikişli, piyantası dikişli, tabanı kösele ve düz içe kaçık ökçeli çizme.

Kovboy ökçe

Önü düz, arkası aşağıya doğru içe kaçık kovboy çizmelerinde kullanılan ökçe türü.

Koyka

Kılları temizlenmiş deri. 11. yüzyıl ve öncesinde deriler başka bir işleme tabi tutulmadan ayak giysisi yapımında kullanılıyor olabilir.

Labonya

Yeni yapılan ayakkabıların ökçe etrafını ve tabanı parlatmak için ısıtılarkı, mum sürülerek kullanılan el aracı.

Lame

Dokusunda çoğunlukla gümüş ve altın renginde tel bulunan kumaş veya metal parlaklığı verilmiş. deri.

Laminasyon

Güçlendirmek amacıyla bir katı astar olmak üzere iki kat üretilen sentetik ya da tekstil malzeme arasında plastik levha konulması işlemi.

Lapçın
  1. Mestin uzun konçlusudur. Ağzı kısa bir çizme gibi baldıra kadar çıkar ve bir kolonla baldır üstünden bağlanır.
  2. Lastik ayakkabı.
Lapon kar papucu

Sivri burunlu, düz tabanlı, bilekten itibaren kürk çeşitleri bulunan çizme.

Lastik hamuru

Tabanı oluşturacak lastiğin kalıba dökülmeden önceki sıvı hali.

Latometre

Yüzlük derilerin cilt esnekliğini ölçen alet.

Lema

Terlik dikişi.

Levger

Ayakkabıların dikiş yerlerini ütülemekte kullanılan araç.

Lezar

İşlenmiş yılan derisi.

Loafer

Aynası ve arka parçası saraç dikişli, yüzünde bir bant bulunan, alçak ökçeli yumuşak ayakkabı modeli.

Lokman

Koncu kısa ayakkabı.

Lord kalıp

Burun kısmı oldukça geniş kalıp tipi.

Lorta

42 numara yemeni kalıbı

Lükens tipi ökçe

Pine ökçe. terimine bakınız.

Majda

Sahtiyan.

Makat ağacı

Ayakkabıcıların gönleri parlatmak için kullandıkları yuvarlak değnek.

Makinata

Piyanta duvarını düzeltmek ve parlatmak için ısıtılarak cila ya da muma sürülerek kullanılan el aleti. Üç türlüdür:

  1. Düz
  2. Tırnaklı
  3. Oluklu (Ortası tırnaklı)

Çeşitli kalınlıkları vardır: 7-8 makinata vardolalı, 11-12 makinata fiyapalı işlerde kullanılır.

Mana

Aynalı ökçelerin kenarlarına ve kamaraya ısıtılarak geçilen filo benzeri metal el aracı.

Manta

Ayağın terlememesi için ayakkabıların içine konan mantar.

Mantar hamuru

Tabanın düzgün olmasının sağlamak için taban yapıştırmaya hazırlık aşamasında, işin tabanındaki boşlukları doldurmakta kullanılan dolgu maddesi.

Markop
  1. Burnu kıvrık, arkası basılarak giyilen ayakkabı, yemeni.
  2. Ökçeli terlik.

Maskaret çizgisi
  1. Ana progil üzerinde çizilen, maskaret ile yüzü ayıran çizgi.
  2. Yalancı maskaret dikişinin dikileceği yeri gösteren kesim sırasında, yüz parçasına çizilen çizgi.
Maskaret dikişi

Maskaret parçasını yüze tutturan dikiş ya da dikişl

Mastella suyu

Mastella tenekesindeki su.

Mazap

Masat.

Merkub

Tanzimat ve sonrası dönemde kullanılan, mest ve çedik üzerine giyilen iskarpin türü kabaralı ayakkabı.

Meşin traşı

Meşin gamba astarının gereken kenarlarının inceltilmesi.

Metatarsal düşüklüğü

Tranvers arkın çöküklüğü sonucu oluşan ayak bozukluğunun adı.

Metelik

26 ve 27 numara yemeni kalıbı.

Metot

Köylü kadınların giydiği, üzeri işlemeli ayakkabı.

Mikladuz

Kunduracıların yere dökülen çivileri toplamakta kullandıkları mıknatıs.

Milo

Ayakta parmak kemikleri ile tarak kemiklerinin birleştiği çizginin her iki kenarı. Kalıpta kalıp tabanının en geniş olduğu kısmın her iki kenarı. İç ve dış milo olmak üzere ikiye ayrılır.

Milo başı

İç milo ya da dış milo.

Mıknatıslı çekiç

Falçaları birbirine çivileyerek birleştirmede kullanılan uzun ağızlı çekiç.

Mokasen
  1. Kuzey Amerika Kızılderililerinin giydiği, tabanı da deriden ayakkabı. Bugün ROK olarak adlandırdığımız ayakkabı tipini ifade etmek için kullanılmaktadır.
  2. Yurdumuzda bağsız iskarpin tip ayakkabı anlamında da kullanılır.
Molyer

Gambası yüzün üstüne dikilen ayakkabı modeli.

Monte çivisi

Monte işlemi sırasında sayanın kalıba tuttutulmasını sağlayan çivi. 5.22 ve 6.22’lik olmak üzere iki ayrı kalınlıktadır. Monte işlemi makinede yağılıyorsa kullanılan çivi kısa ve bakırdandır.

Mostra
  1. Ayakkabı kalıbından çıkarıldıktan sonra taban astarı üzerine yapıştırılan ve yüzü ayakkabının içine gelen tam veya yarı boyda ve uygun özellikde doğal, tekstil veya sentetik malzeme.
  2. Ayağın üşümesini önlemek için keçeden, terlemeyi önlemek için mantardan yapılmış iç taban.
Mozaik tekniği

16. ve 18. yüzyıllarda Osmanlı saray ayakkabı yapımında kullanılan bir süsleme tekniği. İki ayrı renkteki derilere motif çizilir ve kesilir. Zemini olurşturacak deri üzerindeki boşluklara diğer deri parçaları yerleştirilir. Kenarları ince ince dikilir. Bu dikişler gümüş iplikle gizlenir.

Muflon

Kışlık ayakkabıların sayalarında kullanılan kemik, sarı beyaz ve gri renklerde uzun tüylü sentetik astarlık malzeme.

Muhkir

Deri veya sahtiyan parçası.

Mühre
  1. Ayakkabı kabarası
  2. Köşeli çivi.
Mule

18. yüzyılda kullanılan, sayasının arkası açık, yüzü kapalı, yüksek ökçeli, sivri burunlu ayakkabı modeli.

Muşta

Köseleye sertleştirmek için diz demiri üzerinde dövmekte kullanılan metal tokmak.

Mütevelli

Osmanlı ayakkabıcı esnafının ve sanatkarının hayır işleri için ayırdığı parayı saklayan görevli.

Nalça

Küçük nal anlamında nalçe olarak kullanılan, halk ağzında nalça olmuştur. Çabuk aşınmaması için ökçe lastiğinin üstüne milo başlarına, buruna çakılan demir parçası.

Nalıncı keseri

Nalın tabanı yapımında kullanılan metal bir araç.

Natır nalını

Hamam natırlarının giydiği nalın.

Navlım

Çarık dikmekte kullanılan, ince sırım şeklinde kesilmiş deri.

Nedbe

Derideki yara izi.

Ödük

Çocuk ayakkabısı.

Ökçe

Ayakkabının arkasını yükselterek esas tabanın yere daha iyi basmasını sağlamak için tabanın arka kenarına konulan çeşitli malzemeden yapılmış parça.

Üretildiği malzemeye göre ökçe çeşitleri:

  1. Tahta ökçe.
  2. Kontrplak ökçe
  3. Plastik ökçe
  4. Çelik ökçe
  5. MDF ökçe
  6. Falça (kösele) ökçe
  7. Salpa ökçe
  8. Süngerli lastikten ökçe
  9. Neolit ökçe
  10. Kauçuk ökçe
  11. Mantar ökçe
  12. Yapay mantar ökçe

Sargılı olup olmamasına göre ökçe çeşitleri.

  1. Sargısız ökçe
  2. Sargılı ökçe
    • a. Kösele sargılı ökçe
    • b. Deri sargılı ökçe. C.
    • Mantar sargılı ökçe

Ökçe yükseklikleri ayakkabı modasına bağlı olarak değişmektedir. Merdane ayakkabı ökçelerinin yüksekliği mm. cinsinden, zenne ayakkabı ökçelerinin yükdekliği is punt cinsinden ifade edilir. Ökçe modelleri de modaya bağlı olarak değişmektedir.

Ökçe altı

Ökçenin üstüne konulguüu bel ile tabanın arka bölümünü ökçenin kolay oturabileceği hale getiren makine.

Ökçe altı oyma makinesi

Ökçenin konulacağı tabanın arka bölümünü ökçenin kolay oturabileceği hale getiren makine.

Ökçe çivisi

Pataki çivisi. terimine bakınız.

Ökçe demiri
  1. Ayakkabı çekeceği.
  2. Ökçeyi taban astarına sağlam tutturmak için taban astarının üstüne konularak birlikte çakılan, ökçe üstü biriminde biçiminde ince metal parçası.

Olayak

Ayakkabıcıların kullandığı en büyük ayakkabı kalıbı.

Oldang

Pabuç altı tabanı, mestin alt yanı.

Olduruk

Çarığın deinen yerini onarmak için konulan deri parçası.

Oltan
  1. Kesilip dililmeye hazır yemeni.
  2. Eskiyen yemeni, ayakkabı altına vurulan pençe.
  3. Mest ve yemeni yüzünü ksöeleye tutturmak için yapılan iri dikiş.
  4. Çarığın içine konan bez veyte deri parçası.
  5. Çarık ipi.

Opanke

Güney Slav halkının giydiği topuksuz, çarık benzeri bir ayakkabı.

Oskar

İnek derisinden yapılmış ayakkabı sayası.

Oturtma noktası

Kalıbın arka ortasından çizilecek bir çizginin kalıbın tabanıyla buluştuğu nokta.

Oyma

Çizme yapımında kullanılan Türkmen keçesi.

Oynak açısı

Milo başlarının birleşmesiyle meydana gelen çizginin iç milo başında oluşturduğu 70 derecelik açı.

Pantograf

İstampayı, modele ve ayakkabı numaralarına göre çoğaltan alet.

Papi

Çocuk dilinde pabuç.

Pataki çivisi

Tabana yapıştırılmış ökçeyi sağlamlaştırmak için çakılan çivi türü.

Perçem

Yarma derilerden kösele şeklinde işlenerek elde edilen malzemedir.

Perçin
  1. İki ya da daha fazla taban malzemesini birbirine bağlamak için çakılan çivinin ezilmek suretiyle baş durumuna getilen ucu.
  2. Rivet. terimine bakınız.

Perçinleme

Perçin yapma işlem.

Pert

Çarık için kesinlen gönün yanları, kıyılarından kalan parçalar

Peştemek kuşanma geleneği

Kalfanın işini iyice öğrenip kendi dükkanını açacağı zaman yağılan törende, ustasında. yeterlilik izni aldığını göstermek için belen peştemal bağlanması.

Pili ayakkabı

Pilden enerji alan ışık ya da ısıtıcılı ayakkabı.

Pimse

Ayakkabı zeminindeki pürüzleri gidermek için kullanılan zımpara.

Pine

Çarık ve yemeni tabanı

Pine ökçe

Uca doğru incelen ökçe.

Pineci

Eski ayakkabıları tamir eden kimse.

Pir

Halk arasında her mesleğin bir öncüsü(pir) vardı; debbağların piri, yani ayakkabıcıların Ahi Evreni mestçilerin piri Ebu Hureyre, dikici, çizmeci ve ayakakbıların piri Yemen-i Ekber(Ekber-i Yemen)dir. Kurala göre kepenk açma duasında pirlerin adı zikredilrdi.

Pisi

Ucunda ponpon olan olan tekstil ayakkabı.

Pistarizma

Döğüştürme. terimine bakınız

Pına

Eskiyen ayakkabının altına konulan pençe.

Poçik

Yemeni ayakkabının ortasında kulağa benzer bir parça.

Polatka

Kalfanın işyeri değiştirirken yeni işyerinden eski iş yerine ödenmek üzere aldığı transfer parası.

Ponteriz atma

Ayakkabının gerek yapımı, gerek kullanımı sırasında zorlamayla karşılaşılacak olan kısımlarında; mesela arka çatı dikişinin üst ve allt uçarı, dilin yüz ve gambayla birleştiği kenarın, gambaların yüz ile birleştiği uçlarına sağlamlaştırmak amacıyla buralara dikişlerin bir kaç kat atılması işlemidir.

Popul

Çocuk ayakkabısı. Patik

Posdik

Çocuk ayakkabısı. Patik.

Postal
  1. Bağcıklı asker botu.
  2. Eskimiş ayakkabı.
  3. Bir tür ökçesiz ayakakbı.

Pot
  1. Bot.
  2. Kadınların giydiği mese benzer ince ayakkabı. Sokağa çıkarken üzerine yuvalı kundura giyilirdi.
Presleme

Ayakkabının tabanının pres makinasında sıkıştırılarak yapıştırılması.

Pudralama

Ayakkabının kalıptan kolay çıkması için kalıbın arka ve yan tarafına pudra sürülmesi işlemi.

Pul
  1. Küçük ayakkabı çivisi.
  2. Balık gözü. terimine bakınız.
Pullen ayakkabı

15. yüzyılada başlarında kullanılan ayakkabı türü. Düz tabnlı, sivri burunlu, konçları bilek üstüne uzanan kapalı ayakkabı.

Punt
  1. Zenne ayakkabıların ökçe yüksekliği için kullanılar ölçü birimi. Erkek ayakkabı ökçe yüksekliğini belirtmek için kullanılmaz.
  2. Fransız ölçü sistemi birimidir ve bir punt 2/3 cm. dir.

Pürüzlendirme

Sayanın taban astarına yapıştırıldıktan sonra uçlarının iyice yapışması için bir makinede traşlama suretiyle pürüzlendirilmesi. Böylece yapıştırma sıvısı pürüzlü yüzeylere sızarak kuvvetli yapıştırma sağlanır.

Puştan

Çarığın içine konulan bez.

Rakapta

Taban yapımında kullanılan yardımcı malzemelerin tümü.

Raspa

Köseleyi törpüleyerek düzeltmeye yarayan alet. Fora ve filo raspası olmak üzere iki türlüdür.

Reşik

Van’a özel yöresel motiflerle işlenen, keçi kılından yapılan bir ayakkabı türü.

Rivet

Sayayı sağlamlaştırmak ya da estetik bir görünüm kazandırmak için kullanılan iki parçadan oluşan perçin.

Roda

Saya dikiş maekinesinde iğnenin yanında bulunan düz dikiş geçmek ve malzemenin kaymasını önlemekle görevli küçük yuvarlak.

Rugan

Sığır, dana, at , deve, keçi, oğlak ve koyun derilerinin doğal ve sentetik her türlü debbağlayıcı maddelerle ve türlü usullerle sepilenmesinden sonra türlü renklerde sırçadan boyanmış ve ayrıca yağlı veya sentetik laklarla finisaj yağılmış çok parlak görünüşlü yumuşak tutumlu deri.

Rüzgar

Yemeni benzeri ayakkabı.

Rüzgar ulusu taban

Bir ayakkabı uzunluğu adı.

Ruzvelt

II. Dünya Savaşı yıllarında AMerika Birleşik Devletleri’nin Türk ordusuna gönderdiği bir tür postal. Tabanı kalın sentetik malzemeden, sayası kalın deriden, çapraz bağcıklı, kaba bot.

Şablon

İstampa. terimine bakınız.

Sabot

18. Yüzyılda kullanılan tamamı tahtadan çarık tipi köçeli ayakkabı.

Sahtiyan

Keçi derilerinin, bitkisel tanenler kullanılarak türlü usullerle sepilenmesinden elde edilen doğal renkli veya boyanmış, yumuşak, işlenmiş derilerdi. Birinci, ikinci, üçüncü ve ıskarta olmak üzere dört kaliteye ayrılır.

Saklı taban

Fiyapa. terimine bakınız.

Sakman

Mest.

Samak(sumak)

Ayakkabı boyası elde edilen bir çeşit ot.

Şanağı

Çizme ya da postal yapımında kullanılan kalıp.

Sapık

Kısa çizme, konçlu ayakkabı, mest.

Şaplama

Kemik kısmından ayakkabıya eklenen parça.

Şaplı çarık

İçine şap sürülmüş çarık.

Saraç
  1. Sayaya kalın dikişler diken işçi.
  2. Sayaya dikilen kalın dikişler
Saretlimes

Saraçlanmış, boğazlı, yandan kancalı mest.

Şason

Kadınların ayakkabılarının üzerine giydikleri ve koruma görevi gören uzun konçlu koruyucu.

Saya
  1. Ayakkabı yüzündeki dikişler.
  2. Ayakkabıların maskaret (burun), yüz ve gambayı (arka yan parçaları) oluşturan astarsız veya astarlanarak dikilmiş olan kalıba çekilebilecek yüzlük parçaların tümüdür. Ayakkabının üst kısmıdır.

Sayanın bölümleri:

  1. Görünen (dış) parçalar
  2. Görünmeyen (iç) parçalar a. Astar parçaları b. Görünen parçalar ile astar parçaları arasındaki malzemeler.
Saya traş bıçağı

Saya parçalarını traşlama işinde kullanılan falçatadan daha dar bıçak.

Şekkal

Eski ayakkabı anlamında kullanılar sözcük.

Şellek

Eski kadın akakkabılarına denirdi.

Sepileme

Deri, post v.b. malzemeleri kullanabilecek hale getirmek için uygulanan işlemlerin tümü, tabaklık.

Şerit
  1. Mostraya marka belirtmek amacıyla takılan kumaş etiket.
  2. Vardola.
  3. Ektrafor. terimine bakınız.

Seyhal

Yemeni gibi ayakkabıların, dikildikten sonra içini dışına çevirmekte kullanılan ağaç aygıt.

Şipidik

Bir tür terlik. Anadolu ağızlarında: Şıpşıp, şibidik, şipidik, şiplek, şippidi, şipşik, şipşip, şipşibi olarak geçmektedir. Yürürken "şip şip" diye ses çıkarmasından dolayı böyle adlıandırılmış olması gerektir.

Şirvani başmak

17. yüzyılda kullanılmış bir Şirvan ayakkabısı. .

Sıgzıg

Mest ve ayakkabı gibi şeylerde iki dikiş arasına konulan sahtiyan.

Şıllık

Şipidik. terimine bakınız.

Şıp şıp
  1. Keten ayakkabı.
  2. Hafif terlik cinsi. (Şibidik). Giyim.
  3. Düğünlerde giyilen içi dışı sırma işlemeli kadın terliği. Gelinler için oanının yüzüne ve gergana konan inci, yakut, zümrüt, pırlanta gibi kıymetli mücevherler konurdu.
Soğ

Çarık tabanına konulan keçe.

Şoklama

Taban malzemesini yapıştırmak için iç tarafa ve taban malzemesine sürülen yapıştırıcının ışık ısısı yoluyla aftifleştirimesi işlemi.

Spira

Derinin yüzülürken dikkatsizlikle aldığı bıçak yarası.

Tabakhane

Ham derinin işlendiği yer. (Farsçası: Debbağ-hâne)

Tabakhane-i Klevehane-i Âmire

II. Mahmud’un Beykoz Ayakkabı Fabrikasına verdiği ad.

Tabaklama

Sepileme terimine bakınız.

Taban

Ayakkabının burnundan başlayarak ökçe arka ucuna kadar uzanan alst kısmı olup, üç bölüme ayrılır:

  1. Esas taban
  2. Bel
  3. Ökçe altı

Taban astarı

Monteden önce kalıbın tabanına çakılan doğal ya da yapay malzeme.

Taban astarı çakma

Hazırlanmış taban astarınının kalıba tutturulması.

Taban astarı çakma işçisi

Kalıbın tabanına taban astarını tutturan kişi.

Taban astarı çakma ve kenarını alma makinesi işçisi

Taban astarını kalıba zımbalayan ve kenardaki fazlalıkları zımparalayn makineyi çalıştıran kişi.

Taban astarı fazlası kesme

Taban astarının kalıba çakıldıktan sonra kenarlarındaki fazlalıklarının kalıba göre kesilerek düzeltilmesi.

Taban astarı germe

Taban astarı çakma. terimime bakınız.

Taban astarı hazırlama işçisi

Taban astarı malzemesini kesme, numaralama, bez yapıştırma gibi işlemlerden geçirerek kalıba çivilenecek duruma getiren işçi.

Taban astarı kenarı alma

Taban astarı fazlası kesme. terimine bakınız.

Taban astarı malzemeleri
  1. Rakaptalık kösele.
  2. Salpa.
  3. Selüloz esaslı taban astarı malzemeleri.
  4. Mensucat esaslı taban astarı malzemeleri.
Taban astarına bez yapıştırma işçisi

Kalıptan çıkan ayakkabı içinin temiz görünmesi için taban astarının kalıba çakılmadan önce pence bölümüne bez yapıştırak işçi.

Taban astarlık kösele

Taban astarı yapımında kullanılan rakaptalık kösele.

Taban demiri

Hazırlanan ayakkabı ile terliği kalıplarına geçirmeye yarayan bir ayakkabı aracı.

Taban dikme makinesi işçisi

Tabana makinede dikiş diken kişi.

Taban dolgusu

Taban köselesi konulabilecek duruma gelmiş ayakkabıda taban düzlüğünü sağlamak için deri parçası, suni kösele veya mantar macunu v.b. malzemenin tabana konulmasıyla oluşan bölüm.

Taban geçirme

Havuzlu hazır tabanın yarı üretilmiş haldeki ayakkabıya yapıştırılması.

Taban kapama

Üste atmak. terimine bakınız.

Taban köselenin kurutulması

Kösele yüzeyinin açık renk olması için freze işlemleri sırasında pimseye tutmadan önce köselenin ısıtılarak kurutulması işlemi.

Taban perdah

Pimse işlemi.

Taban üretim çeşitleri

Tabanı dikişli ayakkabı. (fortlui batumalı, kazumalı gibi.)

Yapıştırma ayakkabı

Atom ayakkabı

Rok ayakkabı

Sandalye ayakkabı

Sandalet ayakkabı

Tabanı enjekte ayakkabı

Sandal ayakkabı

Vulkanize ayakkabı

Taban üretim işçisi
  1. Makineleşmiş işletmelerde kalfanın görevini üstlenen kişiler.
  2. Kalfa.
Taban üretimi
  1. Tabanı dikişli ayakkabı. (fortlui batumalı, kazumalı gibi.)
  2. Yapıştırma ayakkabı
  3. Atom ayakkabı
  4. Rok ayakkabı
  5. Sandalye ayakkabı
  6. Sandalet ayakkabı
  7. Tabanı enjekte ayakkabı
  8. Sandal ayakkabı
  9. Vulkanize ayakkabı
Taban üretimi bölümü

Bitmiş sayanın ayakkabı durumuna getirildiği bölümlerin genel adı.

Taban ve fiyapa kesme işçisi

Taban ve fiyapa malzemelerini preste kesen kişi.

Taban yapıştırma

Üste atmak. terimine bakınız.

Taban yapıştırma makinesi işçisi

Taban malzemesine yarı üretilmiş haldeki ayakkabının altını yapıştıran makineyi çalıştıran kişi.

Taban yapıştırma(üste atma) işçisi

Taban malzemesini monte edilmiş sayanın altına yapıştıran kişi.

Taban yapıştırmaya hazırlık işçisi

Yarı üretilmiş ayakkabının tabanına ve taban malzemesine pürüzlendirdikten sorna yağıştırıcı süren kişi.

Taban yapıştırmaya hazırlık traşı

Monte işleminden sonra taban esas malzemesinin iyi yağışmasını sağlamak için saya alt uçlarının inceltilmesi.

Tabanı enjekte ayakkabı

Enjeksiyon makinesinde metal kalıplara geçirilen sayanın altına bir veya çok renkli PVC veya başka bir malzeme, direkt olarak enjekte edilerek oluşturulan ayakkabı.

Tabanı yarım demirli kalıp

Taban arkası milolara kadar perçin ya da başka amaçlarla kullanılmak üzere metal kaplı kalıp.

Tahta çivi

Günümüzde kullanılmayan ancak eskiden vardola ve / veya köseleye çakılan ağaç çivi.

Tahta çivili ayakkabı

Taban köselesi tahta çivilerle tuttutulmuş ayakkabı. tahta çivili ayakkabı yapıldığı dönemde batuma ve kazuma dikişli el işi ayakkabılar da yapılıyordu. Tahta çivili ayakkabılar orta ve düşük kaliteli olarak bilinir.

Tahta ökçe

Kavak ve benzeri yumuşak ağaçlardan yapılmış ökçe.

Tahta pabuç
  1. Takunya
  2. 18. yüzyılda kullanılan, tamamı tahtadan çarık tipi ökçeli ayakkabı

Tahta papuşu

Evin içinde giyilen takunya türü terlik.

Tahta takatuka

Alçak ökçeli, burnu sivri ve yukarı kalkık, arkası topuğun yarısını örtecek yükseklikte tahta ayakkabı.

Takım geçme

Temizlemedn önce çeşitli el aletleri ile ayakkabının altına, piyantasına ve ökçe çevresine süs yapma işlemi.

Takırdak

Takunya. terimine bakınız.

Takırdaklı nalın

Kar takunyası.

Takka

Terlik. terimine bakınız.

Taklit XIV. Louis ökçe(huni)

Alta doğru indikçe incelen, önü düze yakın, arkası içe kaçık yüksek ökçe tipi.

Taknunya

Tabanı ağaç, mantar ya da pilastik tasmalı ve dolgun tabanlı evde ve sokakta giyilen bir tür ayakkabı.

Taktak

Ayakkabı çekici.

Takunyacı

Takunya yapan veya satan kişi.

Takviye bandı

Sayanın yapımı ve kullanımı sırasında dayanıklılığını sağlayan dokunmuş veya gilm malzemeden şerit ya da alan halinde ürünlerdir. Ağız takviye bantları, arka dikiş takviye bantları, genel takviye bantları gibi.

Tam fora

Tabanın tüm çevresine yapılan fora dikişi.

Tam pençe

Ayakkabı ya da kalıp tabanı.

Tamak

Hafif ve yumuşak bir çeşit ayakkabı, mest.

Tanalya

Danalya. terimine bakınız.

Tanga

Kadın ayakkabası.

Tango

Tanga. terimine bakınız.

Tank ökçe

Ön kısmı ayakkabının tabanına birleşen ve milo başlarına kadar uzanan ökçe tipi.

Tapalanmak

Ayakkabının ayağı vurması.

Tapon ayakkabı

Kalp ayakkabı. terimine bakınız.

Taptap

Takunya. terimine bakınız.

Tarak çevresi

Ayağın yere bastığı en geniş bölümde ayak tabanı, yanları ve üstünün uzunluğunun toplamı.

Tarak genişliği
  1. Ayağın yere değdiği en geniş yerdeki eni.
  2. Kalıp eninin en geniş olduğu kısım.
Taraklı ayakkabı

Normal ayakkabılara nisbetle enleri fazla geniş olan ayakkabı.

Taşlı vinileks

Alt tarafı bez, üstü parlak, beyaz, sarı ya da pembe renkte küçük küçük metal parçalarla bezenmiş sentetik saya malzemesi. Fantazi zenne için kullanılır.

Taykeş

Tekleri birbirine uymayan, benzemeyen, tek kalan (ayakkabı, eldiven, öküz v.b çiftler için)

Tebdil çizmesi

Sultan I. Abdülhamid için yapılmış, kıyafet değiştirerek halk arasında bulunduğu zamanlarda giydiği çizme.

Tebdil Pabucu

Sultan 1. Abdülhamid için yapılmış, kıyafet değiştirerek halk arasında bulunduğu zamanlarda giydiği pabuç.

Teber

Terlik sayası kesiminde kullanılan kesici alet.

Tek parça dikiş

Sayaya hiç iplik kesmeden yapılan süs dikişi.

Tek sıra dikiş

Saya parçalarını birleştiren tek sıradan ibaret dikiş.

Tekdaş

Taykeş. terimine bakınız.

Teknik hizmet ayakkabıları

Özelliği olan ileri yapanların kullandıkları işin özelliğine göre yağılmış ayakkabılar. Yüksek gerilim hatlarında çalışan işçilerin, dalgıçların giydiği ayakkabılar.

Tekstil ayakkabı

Keten ayakkabı. terimine bakınız.

Tel çivi

Monte Çivisi. terimine bakınız

Tela

Ayakkabıda fort, bombe ya da formela malzemesi olarak kullanılan ince, gözenekli dokuma.

Temizleme işlemleri

Kalıptan çıkarılan ayakkabının cilalanması, ütü yapılması, mostra yapıştırılması, bağ talıklması parlatılması ufak tefek yapım hatalarının rötuş yapılması gibi ayakkabının satışa hazır hale getirilmesi işlemlerinin tümü.

Temizleme kaşığı

Ütü kaşığı. terimine bakınız.

Temizleme ve kutulama bölümü

Temizleme işlemlerinin son kalite kontrolünün, çfitlemenin ve çift halindeki ayakkabıların kutulara yerleştirilme işlemerinin yapıldığı bölüm.

Temizlemeci

Temizleme işlemini yapan kişi.

Tenis ayakkabısı

Tenis oynarken giyilen, genelde beyaz, kauçuk tabanlı ayakkabı.

Terlik

Genellikle ev içinde giyilen hafif ve türlü biçimlerde ayakkabı. Tarihte Hıristiyan kadınlar sokağa çıkarken ayaklarına Ermeniler kırmızı, Rumlar siyah, Museviler mavi terlik giyerlerdi.

Terlikçi

Terlik yapan veya satan kişi.

Terlikçilik

Terlik yapma ya da satma işi.

Termo fort bombe

Termo plastikten yapılmış fort ve bombe.

Termo plastik taban

Termo plastikten üretilmiş hazır taban. Yapıştırıcı sütüldükten sonra ısıtılarak tabana yapıştırılır.

Termo taban

Termo plastik taban. terimine bakınız.

Ters dikiş

Çarık ve benzerlerinin yapımında elle yapılan bir tür dikiş.

Testevren

Dikilen ayakkabıyı çevirmeye yarayan ağaçtan yapılmış büyük araç.

Teyemek

Yeni ayakkabının dikiş yerlerinin üstünden bir kez daha dikmek.

Tiler

Terlik. terimine bakınız.

Timberland

Sayası bağlı ya da bağsız, ağız kenarları geniş kıyılık üzerinde kapsül ve deri şeritlerle süslü, bağsız tiplerinin ayanlarında püskül bulunan, yağlı deriden yapılan rock tipi, tabanı sentetik malzemeli yumuşak ayakkabı.

Tirçe

Kırnap biçiminde kesilmiş deri.

Tirki

Postal, çizme.

Tirşelemek

Çarık kıyılarına sırım geçirmek için delik açmak.

Tizildürük

Çedik, mest gibi şeylerin ucuna süsleme amacıyla takılan pullar.

Tıgı

Deri dikmeye yarayan iğneye delik açan bir araç.

Tıkırdak

 Takunya. terimine bakınız.

Tıkız

Tıkıs. terimine bakınız.

Tıkkır

Çocuk ayakkabısı.

Tıktık

Takunya. terimine bakınız.

Tıktıkçı

Takunyacı. terimine bakınız.

Tırpan

Ayakkabı altına konarak köselenin kolay yapışması için pürüzlü duruma sokmakta kullanılan, metal dişleri olan fırça.

Tırtılcı

Zımbacı. terimine bakınız.

Tırtıllı makas

Saya parçalarının kenarlarını süslemek amacıyla zikzak kesen makas.

Toka

Sayanın belli yerlerinde kullanılan metal aksesuar,. Tokalar genellikle sarı, beyaz, siyah ve kahverengi renklerde olmaktadır. Bir toka iki bölümden meydana gelir:

  1. Aksesuar olarak kullanılan bölüm.
  2. Tokanın sayaya tutturulmasını sağlayan bölüm.
Toka dili

Bir tür tokanın, kitlenmesine yarayan ince uzun tokalı metal parça.

Toka takma

Ayakkabıda modele göre istenen yere tabanın tutturulması.

Tokalaç

Tabaklanmış deri artıklarının ısıtılıp topak yapıldıktan sonra yakılmak için kurutulmuş durumu.

Tokalı ayakkabı

Sayasında toka bulunan ayakkabı.

Tokmak

Köseleyi sertleştirmek için diz demiri üzerinde döven el aleti, büyük çekiç.

Tokum

Hayvan derisi.

Tokya

Tokyo. terimine bakınız.

Tokyo

Sayası çapraz biçimde tutturulmuş iki banttan ibaret, tamamı süngerli sentetik maddeden yapılmış ayak giyeceği.

Topuk

İnsan ayağının arka tarafı.

Topuk çevresi

Kısa topuk ölçüsü. terimine bakınız.

Topuk demiri

Ayakkabıların ökçe kısmına çakılan küçük demir.

Topuk mesti

Üstüne pabuç veya yemeni giyilen bir kadın mesti.

Topuk nümayişi (gösterisi)

Üstüne pabuç veya yemeni giyilen bir kadın mesti. (Burada "topuk" kelimesi "ökçe" anlamında kullanılmıştır.

Topuk yükseltici malzeme

İskarpin tipi ayakkabı ağzının, aşık kemiğini vurmaması için, topuk altına gelecek biçimde yerleştirilen karton, keçe gibi malzeme.

Topuklu kundura

Çorum köylerinde kadınların giydiği ökçesi süslü ayakkabı.

Toroğlu

Kar ve çamurda giyilen boğazlı bir çeşit ayakkabı, şoson.

Toz kazuma

Çok ince ilmeklereden oluşan kazuma.

Tozluk

Tanzimattan sonra fotin üzerine giyilen tozluklar biri topuk, diğeri ayağın üstünü örten, parçaları dışa gelen yandan 4-5 düğme ile iliklenen, en yumuşak deriden özellikler produsüetten yağılan bacak koruyucusu.

Tozluklu kundura

Alçak ökçeli, yuvarlak burunlu, kapalı kundura üzerine yandan düğmeli, uzun konçlu tozluklu ayakkabı türü.

Trabzan

Ayakkabının konulduğu tahta raf.

Trampolin ayakkabısı

Trampolin yaparken giyilen ayakkabı çeşidi.

Transvers ark

Ayak tark kemiklerinin hemen arkasından geçen enine arktır. Bu arkın çöküklüğünde metararsal düşüklüğü ortaya çıkar.

Traş
  1. Monte payı traşı
  2. Çatı traşı (binme traşı)
  3. Kıvırma traşı
  4. Arka çatma traşı
  5. Tulum traşı
  6. Yakma traşı
Traş bıçağı

 Saya traş bıçağı. erimine bakınnız.

Traş makinesi

Traş yapımında kullanılan makine.

Traş mermeri

Üstünde sayacıların saya parçalarını traşladıkları mermer parçası.

Trente

Arka çatı dikişini sağlamlaştırmak maksadıyla kullanılan bez şerit.

Tulum traşı

Tulum kıyılık dönülecek ağız çevresini ve kıyılığa yapılan traş.

Tulumbaca

Tabanı bir kaç kat deri. Üstü tek kat deri ayakkabı.

Tulumbacı

Basılarak giyilen ayakkabı.

Tulumbacı yemenisi

Kara sahtiyandan yapılmış filar.

Tumaç

Sepilenerek boyanmış, cilalanmış deri.

Tumak

Çizme. terimine bakınız.

Tumaş

Ayakkabılık meşin.

Tur atmak

Ayakkabı yapımı sırasında bir işin bir bandı dılaşıp tamamlaması.

Tura

İşlenmiş on tane derinin iplikle bağanmış hali.

Türkistan çekmesi

Düz tabanlı, sivri ve kıvrık burunlu, konçları yukarı doğru genişleyen ön tarafta hafifçe sivrilerek son bulan bilek kısmı bantla çevrelenmiş çizme.

Türkmen çizmesi

Türkmenlerin kışın ve ata binerken giydikleri yüksek ökçeli, boğazı diz kapağına kadar uzanan bir franktan büyük olmayan demirle ökçesi sağlamlaştırılmış deri çizme.

Tutturma dikişi

3 kat iplik kullanılarak yapılan espadril sayası ile tabanını birbirine bağlayan dikiş.

Üç ayaklı örs

Uzun örsten daha küçük boyda, ayaklarına göre üç ayrı yönlü, üç ucu da değişik büyüklükte, yere konduğunda iki ayak üzerinde duran, dizle üzerine konulan ve yukarıda kalan ayağı kullanılan, eski modelleri dövme demirden, yeni modelleri dökümden olan örs.

Üçlü çivi çakma

Çivili ayakkabı yapımında çivilerin üçerli gruplar düzeninde çakılması işlemi.

Uğla

Tabanda ökçe uçları ve buruna yuvarlak iz yağmak için ısıtılarak kullanılan metal el aleti.

Ulak

Çarık bağı.

Ulema pabucu

Osmanlı biginlerinin giydiği koyu mavi renkteki ayakkabı.

Ulu ayak

45 ve 46 numara yemeni kalıbı.

Uluorta
  1. Bir ayakkabı çeşidi, yemeni, çapula.
  2. Bir ayakkabı kalıbı.
  3. Özgerlinin bir numara küçüğü.
Uluorta ayak

T.K.S.M. Ktb. Revan 1935 ve 1936 sayı ile kayıtlı, II. Bayezid’in emri ile H.907/M.1501’de hazırlanan narh defterinde rastlanan ayakkabı boyu adı.

Üst deri

Sayanın dışını oluşturan deri.

Üst kaşığı

Temizlem işlemi sırasında sayadaki kırışıklıkları gidermek için ısıtılarak sayaya sürülen ince ve uzun, kaşığa benzer madeni araç. Isıtma işi, ispirto ocağı ya da elektrikle sağlanır.

Usta

Küçük ölçekli imalathaneyi kurup işleten kimsedir. Kesim temizleme gibi üretimde çalışır.

Üste atmak

  1. Monte bittikten sonra ayakkabının taban malzemesinin yapıştırılması.
  2. Saya dikiminden hazırlanan gambalarla yüzün birleştirilmesi.
Üstten esneyen ayakkabı

Ayağın rahatça girip çıkmasını sağlamak için üst ya da yan bölümü lastikli malzemeden yağılmış malasen tipi ayakkabı.

Üstten monteli rok

1960’a kadar kullanılan, yüz parçası kalıbın üst kısmına monte çivileriyle tutturulduktan sonra ayna parçasıyla birlikte saraca gönderilern ve saracın aynayı yüzdeki monta çivilerini sökerek diktiği rok ayakkabıların yapım yöntemi.

Ütü makinesi

ELektrikli ütü kaşığı.

Üzgar

44 numara yemeni kalıbı.

Uzun ayakkabı

Taraklarının inceliğine karşı boyları göze batacak kadar uzun olan ayakkabı.

Uzun ön ayak

Ayak basma çizgisi ile başparmağın uç noktası arasında kalan bölümü normale göre uzun olan ayakkabı.

Uzun örs

Sivri ucu büyük bir kütüğe çakılı, öres bölümü, üç ayaklı örsün en büyüğü ölçüsünde, yüksekliği oturan kimsenin dizleri düzeyini aşan örs türüç

Uzun sopalı pens

Taban üretimi sırasında kullanılan uzun saplı bir tür pens.

Uzun topuk ölçüsü

Ayak yere basar durumdayken topuk arkasındaki en alçak nokta ile ayak üstündeki en yüksek noktayı saran uzaklık.

Vaketa

Orta ve hafif ağırlıkta ham sığır derilerden bitkisel usulle kanat halinde sepilelenen fazlaca yağnalıp sırça tarafı perdahlanıp tabii renkte sırçadan siyah ve kahverengi boyanmış yumuşak deri. Üç renkte olur:

  • Tabii renkli vaketa (sarı)
  • Siyah renkli vaketa
  • Kahverengi renkli vaketa
  • Postal ve ağaç çivili, kabaralı çapula yapımında kullanılmaktaydı.
Vakte

Vaketa. terimine bakınız.

Vardola dönme

Vardolanın monte edilmiş sayanın taban kenarlarına yapıştırılması işlemi.

Vardolalık kösele

Vardola yapımında kullanılan ince kösele.

Vasdane

34 ve 35 numara yemeni kalıbı.

Venör (Veneur) çizmesi

15. yüzyılda kullanılan ökçesiz, konçları diz üstüne kadar uzanan ve yanlarından bağcıklarla bağlanan çizme.

Vidala

Ağır, orta ve hafif sığır derileriyle dana ve at derilerinin krom tuzları ile sepilenmesinden elde edilen sırça tarafından finisaj görmüş türlü renklerde ve yumuşak tutumlu deri. Birinci, ikinci, üçüncü ve ıskarta olmak üzere dört standart kaliteye ayrılır.

Vinileks

Yapay deri.

Vinileks ayakkabı

Sayası vinileksten yapılan ayakkabı.

Vitrin

Ayakkabı bağlarını bir tür düz bağlama şekli.

Vulkanize ayakkabı

Tabanı, ısı ve basınç altında tabii ya da suni kauçuktan oluşan ayakkabı.

Vulkanize kauçuk taban

Çeşitli maddeler ilave edilmiş kauçuktan ısı ve basınç altında elde edilmiş hazır taban.

Vulkanize lastik taban astarı

Isı ve basınç altında sentetik maddeden oluşturulan taban astarı.

Yaappaa

Çiftçilerin giydikleri, uzun konçlu ayakkabı.

Yabanlık

Ev içinde özel günlerde giyilen giysi ya da pabuç.

Yağlı deri

Kalın ve cilt tarafı mat, az su geçirme özelliğine sahip vidala. Deri.

Yağubbe
  1. Erkeklerin giydiği yumuşak deri çizme, edik.
  2. Sahtiyan çizme

Yakma

Kıvırma yapılamayacak ya da kıyılık dönülemeyecek saya parçalarının güzel bir görünüm alması için mum ya da ispirto alevinde yakılması ve boyanması işilemi.

Yakma traşı

Yakma yapılacak saya kenarlarının inceltimesi. Yakma traşı saya malzemesi çok kalınsa uygulanır.

Yalancı maskaret dikişi

Ayrı bir maskaret parçası bulunmayan sayada tekya da çift iğneli saya dikiş makinesi ile maskaret çizgisine geçilen dikiş.

Yalancı vardola dikişi

Dikişli ya da çift dikişli vardolada bulunan dikişler.

Yalınkat

Sayası saytiyan, tabanı ince ve köseleden yapılan, sayası ile tabanı elde tersinden birbirine dikilip çevrilen, evde giyilen terlik.

Yamacı

Eskici, ayakkabı tamircisi.

Yamak terliği

Sivri burunlu kaba terlik.

Yan kayışlar

Arkası açık olan ayakkabıyı ön kısma tutturmak için arkadan dolaşan bantlar.

Yandan esneyen ayakkabı

Ayağa rahat girip çıkması için saya ağzının iç yanında lastik bulunan mokasen tipi ayakkabı modeli.

Yandemir

Ayakkabılara çakılan demir.

Yanevre

Yemeni, ayakkabı.

Yapık

Renkli yemeni.

Yapıştırıcı

Ayakkabı yapımı ya da tamiri sırasında iki malzemeyi birbirine yağıştıran sıvı ya da katı haldeki madde.

Yapıştırma arka monte makinesi

Sayanın arka kısmını yapıştırarak monte eden makine.

Yapıştırmalı ayakkabı

Monte edilmiş sayası ile tabanı birbrine sadece yağıştırıcı maddleler kullanılarack tutturulmuş ayakkabıdır.

Yardımcı çizgiler

Grafik ve modern yöntemlerle istampa çıkarmada ana profil üzerine çizilen doğrulardır :

  1. T T2 doğrusu (tarak çizgisi)
  2. Y T1 doğrusu
  3. Ü Ü1 doğrusu
Yardımcı malzemeler

Ayakkabı yapımı sırasında kullanılan ve ayakkanının bünyesine giren, tesbiti teknik bakımdan zor ve ekonomik açıdan önemli sayılmayan malzemelerin genel adı.

Yardımcı noktalar

Grafik ve modern yöntemlerle istampa çıkarmada ana profil üzerine işaretlenen Y! ve Ü2 noktalarıdır.

Yarı kama ökçe

Ön kısmı tabanın beline gelen ve oyuk bir tür tank ökçe.

Yarı mamul madde

Ayakkabı üreten işletme açısından, ayakkabının bünyesine giren, daha önceden işlenmiş maddlerein genel adı. Kösele, deri, suni deri gibi.

Yarım alt

Ayakkabı altının milo başlarıyla burun arasını örten taban.

Yarım fora

Tabanın pençe kısmına yapılan fora dikişi.

Yarım pençe

Bel ile burun arasında kalan ayakkabı ya da kalıp taban bölümü.

Yarım potin

Kısa konçlu potin

Yarma

Deriyi enine bölme işlemi.

Derinin parlak ve sık gözenekli cilt kısmı alındıktan sonra kalan kalitesiz alt yüzü.

Yarma antilop

Yarma deriden yağılmış bir tür süet.

Yarma bıçağı

Yarma işlemini yapan makinenin bıçağı.

Yarma deri

Derinin parlak ve sık gözenekli cilt kısmı alındıktan sonra kalan kalitesiz alt yüzü.

Yaşar

Bir ayakkabı kalıbı ölçüsü.

Yassı bağ

Yassı ayakkabı bağı.

Yatık

Terlik, arkasız pabuç.

Yazlık

Yazlık ayakkabı.

Yediyaşar

Bir ayakkabı ölçüsü

Yemeni

Osmanlı döneminde avam ve asker sınıfının giydiği kırmızı, sarı veya siyah ince sahtiyandan yapılan, burnu hafif sivri, üstü kısa yüzlü ve arkası ayağı ancak hafiften saran, tabanı ince ayakkabı.

Cumhuriyet döneminde yapılan yemenilerin tabanı genellikle camız derisi, nadiren sığır deriş, sayası keçi derisi, saya astarı meşindendir.

Yemeni kalıplarının isimleri:

  1. Metelik ………………………………….26-27
  2. Büyük metelik ………………………….28-29
  3. Küçük hasbe ……………………………30-31
  4. Büyük hasbe……………………………32-33
  5. Vasdane…………………………………34-35
  6. Küçükayak………………………………….36
  7. Orta ayak……………………………………37
  8. Kaba zeğerden…………………………….38
  9. Kes……………………………………………40
  10. Kaba kes……………………………………41
  11. Lorta…………………………………………42
  12. Kaba lorta………………………………….43
  13. Üzgar………………………………………..44
  14. Uluayak……………………………….45-46
Yemenici

Yemeni yapan ya da satan kimse.

Yeniçeri çarığı

Ökçesiz, sivri ve yukarı kalkık burunlu, ön kısmındaki dilden geçirilmiş bantlı, arkasında çekmek için ilave parlalı çarık.

Yerli kösele

Ülkemizde kesimi yağılan sığır ve dana derilerinden üretilen kösele.

Yi

Dikiş, pabuç dikişi.

Yin

Tüy, deri

Yişim

Soğuktan korunmak için alt bacağa giyilen bir tür tozluk.

Yığın üretim

Bir ayakkabı modelinden geniş talebe cevap verek şekilde, çok sayıda üretim.

Yolak

Ayakkabının üstüne vurulan yama.

Yoluk

Saya, yüz.

Yora yora piyanta

Tüm tabanın saya kenarlarından dışarı taşkın olmasıyla meydana gelen piyanta.

Yora yora vardola dönmek

Sayanın çepeçevre kenarlarına yapılan vardola.

Yorak
  1. Çarığın yüz bölümü.
  2. Ayakkbıların yüzüne vurulan yama.
  3. Ayakkabı yaması.
Yöre

Çarık kayışı.

Yörgencü

Sargı, dolak.

Yüksek atlama ayakkabısı

Yüksek atlama yapan sporcuların kullandığı, tabanının arka bölümü çivili plastik topuk koruyucusu olan ayakkabı.

Yüksük

Ayakkabı yapımı sırasında elde dikiş dikerken, dikiş iğnesinin parmak ucuna zarar vermesini önlemek amacıyla kullanılan metal koruyucu.

Yumurta topuk

Alçak olmayan, kaba görünümlü ökçe modeli. (Yumurta ökçe anlamınadır. )

Yumuşak mes

Yüzleri ve tabanları tümüyle keçi glase veya zig deriden yapılmış, astarlı veya astarsız mes.

Yunan örgü sandalı

M.Ö. 2000’de kullanılan bağlardan oluşturulan örgülü üst kısmı bileğe kadar uzanan sandal.

Yunan sandalı

Kamışlarla bağlanmış basit bir tabandan oluşan ayak giyeceği.

Yurak

Ayakkabı taban yaması

Yüssük

Kadın ayakkabısının uç kısmı.

Yuvalı kundura

Bot üzerine kadınların giydiği, ökçe bölümü içe giyilen bot ökçesinin yerleşebileceği biçimde oluşturulmuş ayakkabı.

Yuvarlak bağ

Yuvarlak biçimli ayakkabı bağı.

Yuvarlak burunlu ayakkabı

Burnu köşesiz, yuvarlak ayakkabı.

Yuvarlak ökçe

Arka alt bölümü yuvarlak olan ökçe tipi.

Yuvarlatılmış küt burun

Köşeli geniş ayakkabı ya da kalıp burnu.

Yüz

Maskeretli veya maskeretsiz, aynalı veya aynasız olarak yağılacak ayakkabının ön üst kısmını oluşturan saya parçasıdır.

Yüz astarı

Ayakkabının üstte bulunan yüz kısmının iç tarafına dikilen astar.

Yüz kenar boyası

Yakma işlemi sırasında saya parçalarının kenarlarını siyahlaştırmak için kullanılan boya.

Yüz parlatma makinesi işçisi

Hızla dönen fırçalarla yüz parlatma işlemini yapan makineyi çalıştırıp kullanan kişi.

Yüz parlatması

Ayakkabı yapımında işlemler tamamlandıktan sonra derinin parlaması için sayanın fırçalanması işlemi.

Yüz temizleme

Tabanı yapıştırılan bitmemiş ayakkabının veye freze işlemleri tamamlanmış henüz kalıptan çıkarılmamış ayakkabının sayasındaki yağıştırızı artıklarının ve diğer kirlerin kauçuk parçası veya cilaya dürülmüş bez ile temizlenmesi işlemi.

Yüze bez dikme

Sayanın yüz kısmına yapıştırılan bezin dikilmesi.

Yüze bez yapıştırma

Saya yüzünün içi tarafına astar olarak konulan, saya dışını oluşturan malzemeye yapıştırılması işlemi.

Yüze körük dikme

Bazı ayakkabılarda dill yerine kullanılan körük parçasının ayakkabı yüzü ile birleştirilmesi için yapılan dikiş.

Yüze sigorta şeridi yapıştırma

Gerekli yerlere sayayı sağlamlaştırmak için içten şerit yağıştırılması.

Yüzlük keçi derisi

Ham keçi derilerinin, krom tuzları ile türlü yöntemlerde sepilenmesinden elde edilen, sırça tarafından, finisaj görmüş ve türlü renklerde boyanmış yumuşak tutumlu yürlük deri. I. II. III. ve ıskarta olmak üzere dört standart kalitesi vardır.

Yüzük

İnce ökçeli kadın ayakkabılarının ökçesine geçirilen demir.

Zappik

Ökçeleri demirli yarım çizme.

Zeğerden

37 numara yemeni kalıbı

Zenane ayak

2. Beyazıd’ın emri ile H. 907/M. 1501’de hazırlanan narh defterinde rastlanan kadın ayakkabısı için ölçü adı.

Zenne

33 numara ile başlayım 40 numaraya kadar devam eden, yetişkin kadın ayakkabılarının genel adı.

Zenne ayakkabısı

Sarı şipitik pabuç denen taban astarları çuhadan yapılan kadın ayakkabısı,

Zenne demiri

Kadın ayakkabılarına çalılan ökçe demiri.

Zerdeçal

Piyantadaki kazuma dikişlerini sarı renge boyamak için kullanılan, sarı zerde kökü.

Zergerden

16 numara çocuk ayakkabısı.

Zig

İşlenmiş koyun derisidir. Konfeksiyon ürünleri ve saya astarı yapımında kullanılır.

Zik

Zig. terimine bakınız.

Zikzak dikiş

Genellikle saya astarının arka çatı dikişinde kullanılan dikiş şekli.

Zikzak dikiş makinesi

Zikzak dikiş yapan saya makinesi.

Zikzak dikişli makine işçisi

Zİkzak dikiş makinesini çalıştıran kişi.

Zip

Biz.

Zıkırtı

Ayakkabının yürürken çıkardığı ses.

Zımba

Saya parçalarına delik açmakta kullanılan metal araç.

Zımba makinesi
  1. Saya parçalarına tek tek, iki iki ya da üç üç zımba yapmak üzere iğre çubuğu ucuna zımba takılarak meydana getirilen eski saya dikiş makinesi.
  2. Yüz ya da maskeret parçasını motif oluşturmak için belli bir düzende dizilmiş zımbaları basan bir tür pres.
Zımbacı

Sayanın çeşitli yerlerine zımbayapan kişi ya da firma.

Zımbalı taban kenarı

Sayası ile tabanı birbirine kenarlardan dikilen ayakkabılarıda kullanılan, dikiş yerleri delinmiş hazır taban.

Zımpara makineleri

Saya ya da taban parçalarını püzülendirebilen makinelerin gelen adı.

Zırhlı kundura

16. yüzyılda kullanılan burun kısmı düz, burnu ve yanları zırhlı, konçları bileğe kadar uzanan ayakkabı.

Zoğ
  1. Çarık yapmak için kesilen gön parçaları.
  2. Çarık
Zumba

Lastik ayakkabıların altına nakış yapmakta kullanılan ağaç saplı, bükük demir uçlu araç.